Üniversitede okuyan kızların kılık kıyafetten dolayı yaşadığı sorunların çözümü noktasında kamuoyunda ve parlamentoda yer alan tüm siyasi partilerde ortak bir mutabakat olduğunu belirten Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin, "Sözlü mutabakat olduğuna göre bu sorunun çözüm yolunu siyasi partilerin bulacağını düşünüyorum" dedi.
Atatürk Üniversitesi'nin 2010-2011 akademik yılı açılış törenine katılmak üzere Erzurum'a gelen TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bugün ilk olarak Vali Sebahattin Öztürk'ü makamında ziyaret etti. Burada Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran TBMM Başkanı Şahin, başörtüsü konusunda parlamentoda ve kamuoyunda yer alan tüm siyasi partilerde yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet nedeniyle uzun süredir sorun yaşayan kızların sorununun çözülmesi konusunda hemfikir olduklarını
söyledi.
Şahin, "Bu konudaki sözlü mutabakat olduğuna göre onun çözüm yolunu da partiler bulacaktır diye düşünüyorum. Bunun çözüm yolu siyasi irade tarafından bulunacaktır Bu Anayasa değişikliği mi olur, YÖK Yasası'nda değişiklik mi olur, ya da Yükseköğretim Kanunu'nun ek 17 maddesi hala yürürlüktedir. Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak koşuluyla üniversitelerde kılık kıyafet serbesttir diyen madde hala yürürlükte. O maddeye dayalı olarak bir çözüm mü ortaya koyarlar bunları önümüzdeki zamanda göreceğiz. Ben
yasama faaliyetlerine meclis başkanı olarak katılamıyorum. Sadece yasama faaliyetlerinde meclisin ve milletvekillerinin yasama çalışmalarını yapabilmeleri düzenleyen iç tüzüğün verdiği yetkiyle yükümlüyüm. Ama bu konuda kamuoyunun ve siyasi iradenin sorunu çözelim tavrı var bekleyip görelim" diye konuştu.
TBMM Başkanı Şahin, silahlı kuvvetlerde silah altındayken bir askerin terörle mücadele yaparken değil, ya da vatan göreviyle ilgili verilen bir görevi yaparken, eğitim esnasında hayatını kaybetmesi halinde bir sorun yaşandığını da ifade ederek, "Bunu Pazar günü Antalya'da bizzat yaşadım. Çünkü İzmir Foça'da bir er cinnet mi geçirdi hangi sebeple olduğunu bilemiyoruz; iki arkadaşını vurdu. Bunlar hayatını kaybetti. Bunlardan biri Antalya Döşemealtı'nda yaşıyordu. Ailesini ziyaret ettim. Ailesi devletin oğullarına şehit muamelesi yapmadığını söyledi. Bizim oğlumuz şehit oldu ama devlet şehit muamelesi yapmıyor. Biz oğlumuzu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim ettik üzerinde asker üniforması olduğu halde yaşamını kaybetti. Biz onu canlı gönderdik ama ölüsü geldi ama devlet onu şehit kabul etmiyor. Devlet bir şey yapmalı. Orada bulunan Kaymakam dedi ki, 'bu durumda bir vatandaş da dava açmış ve yargı dava açanı haklı bularak devletin şehit saymadığı bir askeri şehit saymış.' Dedim ki 'bu böyle bir karar varsa bu önemli bir çıkış noktasıdır. Bunu bana getirirseniz bunu siyasilerle paylaşırım ve bu bizim çıkış noktamız olur.' Eğer yargının böyle bir bakış açısı varsa, silahlı kuvvetlerde görev yapan her ne nedenle olursa olsun hayatını kaybettiğinde şehit muamelesi görür" şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Şahin, HSYK'da yaşanan istifalarla ilgili olarak da, "İstifa eden kurul üyesi arkadaşları yakinen tanırım. 22 ay beraber çalıştım Adalet Bakanı'yken. İstifa kendi takdirleridir. Ona bir şey diyemem. Ancak şu sıra 17'sinin de kurul üyelikleriyle ilgili seçim yapılacak. Tüm hakim ve savcılar 10 kurul üyesini seçmek için sandık başına gidecek. 7 olan HSYK üyesi sayısı 22'ye çıktı. Yeni kurullar oluşturuluyor. O bakımdan HSYK birkaç hafta gündemdeki konuları görüşemeycek erteleyecek ama kurulun
yeni yapısı oluşacak, ondan sonra hangi sebeple istifa ettiklerini bilmiyorum yorum yapmam da doğru olmaz" değerlendirmesinde bulundu.