Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum'a gelişinin 92. yıldönümü, düzenlenen törenlerle kutlandı. İlk tören İstanbul Kapı'da düzenlendi. Atatürk'ü temsil eden Türk bayrağı 100. Yıl anıtı önünden İstanbul Kapı'ya kadar öğrenciler ve muharip gaziler eşliğinde getirildi. Burada bayrağın selamlanmasının ardından, kortej eşliğinde İstanbul Kapı'dan Havuzbaşı'ndaki Atatürk anıtına kadar yürüyüş yapıldı.
ATATÜRK 92 YIL ÖNCE ERZURUM’U TEŞRİF ETMİŞTİ
Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, 9'ncu Kolordu Komutanı Hüseyin Kenan Hüsnüoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, mülki ve askeri erkan ile öğrencilerin katıldığı tören programı daha sonra Havuzbaşı Atatürk anıtı önünde devam etti. Burada Atatürk anıtına çelenk bırakıldı, folklor ekibi gösteri sundu. Törende konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, vatanın kolay kazanılmadığını belirterek Atatürk'ün Erzurum'a gelişinin son derece önemli olduğunu söyledi.
ERZURUM CUMHURİYETİ KURAN İL
Başkan Küçükler, konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Tarihi açıdan çok büyük bir öneme sahip olan 3 Temmuz gününde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şehrimize teşriflerinin 92’nci yıldönümünü kutlamak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Takdir edilmelidir ki; kurtuluş mücadelesinin başladığı gün olarak tarihe geçen 3 Temmuz, bu mücadelenin sancaktarlığını yapmış olan Erzurum için çok daha büyük bir anlam taşımaktadır. İşte bu yüzden Erzurumlular ve Erzurum halkı olarak büyük bir onur ve kıvanç duymaktayız. Erzurum Kongresi’ne giden yolda atılmış çok önemli adımlardan birisi olarak kabul ettiğimiz 3 Temmuz günü, bir milletin yeniden şahlanışına ve bağımsızlığa giden yolda her türlü engelin aşılmasına şahitlik etmiştir. Çünkü: Ülkenin kaderini belirleyen Erzurum Kongresi ve ardından toplanan Sivas Kongresi, 3 Temmuz’da Erzurum’da doğan istiklal güneşinin ve bu günde başlatılan kutlu mücadelenin bir eseridir. Erzurum Kongresi önemlidir; çünkü Misak-ı Milli’nin temelini oluşturmuştur. Erzurum Kongresi önemlidir; çünkü ulusal egemenliğin hâkim kılınması ve tam bağımsızlık, en yegane hedeftir. Ve bu hedefe varılacak olan yolda ise, millet vardır, kudret vardır; kararlılık, cesaret ve fedakârlık vardır. Kaldı ki; 3 Temmuz 1919’da Erzurum’a teşrif eden Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya; “Bu milletle neler yapılmaz ki!” dedirten de, 92 yıl önce bugün hürriyet aşkıyla şekillendirilen işte bu tablodur. 3 Temmuz’da başlayan bağımsızlık mücadelesi sürecinde bu şehirde yakılan kurtuluş meşalesi, vatan toprağının dört bir yanını sarmış olan esaret çemberini paramparça etmiş, milletimizin önünde yepyeni ufuklar açmıştır. Esarete karşı çıkan, manda ve himayenin ise, insan hak ve hürriyetlerinin yok edilmesi demek olacağını bilen kahraman Erzurumlular, canları pahasına bir duruş sergilemiş ve İstiklal Harbi ile kazanılan bağımsızlık mücadelesi yolunda, tarihi ve örnek teşkil edecek bir adım atmıştır. Erzurum’da sergilenen cesaret ve kararlılığın ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu ortaya koymak açısından yine Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya ait şu ifadeler dikkate değerdir. Paşa diyor ki; ‘Benim Erzurum'a gelişim, bütün milletin ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana tesadüf etti. Bütün millet bu çemberin içinden nasıl çıkılacağını düşünmekte idi.’
İşte böyle bir azim ve coşkuyla kurtarıcısını bağrına basan Erzurum halkı, Milli Mücadeleye ev sahipliği yaparken, Cumhuriyete giden yolda en temel kararların alınmasına da, öncülük etmiştir. Bu yüzden Atatürk, kurtuluş mücadelesinin ateşini buradan yakmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa çok iyi biliyordu ki; rengini şühedanın kanından almış olan Ay Yıldızlı bayrağımızı göklerde hür görmek; Dadaşın geçiştirilemez tek arzudur.”
Tören sonrasında katılımcılar Atatürk Evi'ni gezdi.