Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TİM 22. Olağan Mali Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, ihracatı, büyümesi, turizmi ve üretimiyle pek çok defa tahminleri bir performans ortaya koyduğunu söyledi.
İhracatçılara güvendiğini ifade eden Erdoğan, "Önümüzdeki aylarda benzer bir gelişmeyi, benzer bir sürprizi hem kendi ülkemize, hem de tüm dünyaya yaşatabileceğimizi ümit ediyorum. Bu konuda ihracatçılarımıza güveniyorum" dedi.
"Koalisyon hükümeti en kısa zamanda kurulmalı"
Erdoğan, Türkiye'de siyasi istikrarla büyüme oranları arasında güçlü bir ilişki bulunduğunu belirterek, "Ülkemizde hangi lider, hangi siyasetçi milletin desteğini en güçlü şekilde elde etmişse, onun döneminde Türkiye en yüksek ve sürekli büyüme oranını yakalamıştır" diye konuştu.
Türkiye'nin değil gerilemeye durmaya dahi tahammülü olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Etrafı adeta ateş çemberi içinde olan Türkiye'nin hem kendisinin bundan zarar görmemesi hem de kardeşlerine yardım elini uzatması ve güçlü olması şart. Bunun için de seçim sonrasının geçiş dönemini süratle tamamlayıp, Türkiye'nin yönünü yeniden geleceğe çevirmek mecburiyetindeyiz. Anayasada Cumhurbaşkanı'na hükümet kurulamaması halinde seçimlerin yenilenmesine karar vermek için tanınan 45 günlük süre Meclis Başkanlık Divanı'nın seçimiyle başlıyor. Böyle bir durumda ağustos ayının ortalarına kadar uzanan bir süreç söz konusu. Türkiye'nin böyle bir zaman kaybına tahammülü olmadığına inanıyorum. Bunun için koalisyon hükümetinin mümkün olan en kısa zamanda kurulmasını temenni ediyorum."
"Siyasetçiler çözemezse millet çözecektir"
Erdoğan, hükümet kurma sürecinde hiçbir siyasi parti genel başkanının egosuna mahkum olmaması gerektiğini belirtti.
Egoların öne geçmesi halinde hükümet kurma sürecinin uzayacağına dikkati çeken Erdoğan, "O zaman da Cumhurbaşkanı olarak üzerimize düşen görev, siyasetçiler bu işi çözemiyorsa millet bu işi çözecek tek mercidir. Bunu yapmak zorundayız" dedi.
"Koalisyonla güven iklimi yeniden tahkim edilebilir"
Erdoğan, siyasi parti genel başkanlarına, sorumlulumlarının bilinci içinde hareket etme çağrısında bulunarak, "Partilerimize ve genel başkanlara düşen görev, ülkenin, milletin ve bilhassa ekonominin sabrını çok zorlamadan, sorumluluklarının bilinci içinde hareket etmektir. Türkiye, ortak bir dil, ortak hedefler ve ortak akıl çerçevesinde kurulmuş bir koalisyonla istikrar ve güven iklimini yeniden tahkim edebilir" diye konuştu.
"Kimsenin konumunu sistemi kilitlemek için kullanma hakkı yok"
Erdoğan, hükümet kurma çalışmaları sürecinde farklılıkları öne çıkaran siyasetçilerin, bunun hesabını millete vereceğini bildirdi.
Türkiye'yi, hükümet kurulamayan bir ülke durumuna düşürmenin vebalinin ağır olacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Müşterekleri değil farklılıkları öne çıkararak adeta oyun bozanlık eden partiler ve siyasetçiler bunun hesabını millete vereceğini bilmelidir. Kimsenin, seçimlerin ortaya çıkardığı tablodaki konumunu millete karşı sorumluluk üstlenmek yerine sistemi kilitlemek için kullanmaya hakkı yoktur. Türkiye'yi hükümet kurulamayan bir ülke durumuna düşürmenin vebali ağırdır."
"Anayasadaki yerimi gayet iyi biliyorum"
Erdoğan, seçim sonrası süreçte milletin arzu ve beklentisi doğrultusunda yeni hükümetin bir an önce kurulmasını teşvik edeceğini kaydetti.
Kendisine yönelik eleştiriler bulunduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu da söyleyeyim. Birileri ikide bir çıkıp, 'Cumhurbaşkanı anayasadaki yerine çekilmelidir' gibi ifadeler kullanıyor. Ben anayasadaki yerimi gayet iyi biliyorum. Siyasette ömrümün 40 yılı anayasayla hareket ederek ve anayasanın verdiği yükümlülükleri bulunduğum her makamda kullanarak geçti. Şu anda da yine Cumhurbaşkanı olarak anayasanın bana verdiği görev neyse, yetki neyse, bu yetkiyi gayet iyi kullanmasını bilirim. Bunun için de birilerinin talimatına ihtiyacım yok."