HER ŞEY ERZURUM İÇİN
Yirmi bir yıl sonra Erzurum’a ailemle birlikte giderek memleketimi görmek istedim. Uzun bir süredir ziyaret etmediğim için kendime hem kızıyordum hem de merak ediyordum.Neler olmuş,neler değişmiş bunları heyecanla görmek ve ailem de ilk defa geldikleri için bu şehirdeki güzellikleri, göstermek ve değişimleri paylaşmak istedim.
Erzurum’da ne uzun yıllar kaldım ne de okudum, sadece yedek subaylığımı yaparken bir yıl kaldım. Buna rağmen bu kültürden, bu şehirden kopmamaya özen gösterdim.
Ben Erzurum’u 1965 yılından itibaren hatırlarım. Erzurum’u Cumhuriyet caddesindeki gazinolarda geceleri verilen konserlerden, danslardan ,eğlencelerden ile hatırlarken, bu şehri köşk, fuar,Kitapsarayı,Erzurumspor ile özdeşleştirdim. Mağazaların görkemleri, şehrin ışığı gözlerimin önünde. Erzurum gerçekten doğunun Paris’i idi. Çifte minareler,Yakutiye Medresesi,Çermikler, Havuz başı, Taş mağazalar ve Atatürk Üniversitesi ile Erzurum gerçekten doğunun Paris’i idi.
2010 Yılında gördüklerimi size anlatmak isterim. Öncelikle her kent kendine ait, kendinden bir şeyler ile özünü anlatmalıdır. Erzurum’a Avrupalı yatırımcılar tarafından büyük bir alışveriş merkezi yapılmış Erzurum AVM şehrin gelişimi anlamında bir değer değildir. İçine girdikten sonra Ankara,İstanbul veya Antalya’da olmakla eşdeğer kanımca,bir tarafta muhafazakar şehir,diğer tarafta Erzurum AVM ’de yabancı markalar ne çelişki değimli.
Herkes ümidini Üniversite olimpiyatına bağlamış, yeni yapılan kayak pistleri ile övünülmekte,haklılar ancak acaba kaç kişi Erzurum’da kayak sporu ile ilgilenmekte,uzun pistlerden atlayacak bırakın Erzurum’u bırakın ülkemizde kaç kişi vardır ? Gelişmek için önce başlamak fikri güzel ancak memleketimin başka şeylere daha fazla ihtiyacı yok mu,yazımın ismini HERŞEY ERZURUM diye koydum.Ama bu benim sloganım değil yanlış anlamayın, bu Erzurum büyük şehir belediyesinin sloganı. Bu sloganı duyduğunuzda önce hoş geliyor, gördükleriniz ile düşündüğünüzde ise buruk bir acı verdiği muhakkak Bu slogan bence kaderciliği içeren mistik bir anlayışı bana çağrıştırıyor. Erzurumlular iyi ve kötüye hazırlıklı olmalı,zaten yaşananlara alışmışlar.Örneğin:Sabaha karşı 05.32 de şehri temizlemeye çalışan belediye araçlarının çıkardığı gürültü,uğultu,her şeyin gerçekten Erzurum için olduğunu ortaya koyuyor.Çevreyi temizlemeye çalışırken o saatte insanlara verilen çevresel ses kirliliğinin farkındalar mı? Yine gece geç saatlerde araç modelini bilemediğim bir arazöz ile çiçekleri arabanın üstünden sulayan anlayışın , yolu gece vakti sulamaları ile trafik kazalarına yol açacaklarının farkındalar mı ? İşte HERŞEY ERZURUM için ne kadar doğru. Bu arada haksızlıkta yapmayalım. Şehirde kedi ve köpek yok gibi merak ettim. Bu nasıl başarılmış haksızlık yapmakta istemiyorum .Umarım korumacı önlemlerle başarılmıştır.Diğer olasılığı aklıma getirmek istemiyorum.Yollar düzgün,bazı yerlerde kaldırımlar yapılmakta onu anlıyorum.Yapmak için bazen bazı şeyleri göze almak lazım.Yollarda çöp kutuları yok her şey cebimizde kaldı.
Sağlık Bakanın Erzurumlu olduğunu hastaneleri gördükten sonra anlamak çok zor değil. Umarım halkımızın buna çok ihtiyacı olmaz.İlçelerde de durum aynı bu her şeye rağmen güzel, hizmeti de güzelidir.
TBMM görev yapan Erzurum milletvekillerinin hangi kanun teklifleri,soru ve araştırma önergeleri verdiklerini araştırdım.Sadece muhalefet milletvekili Sn.Zeki Erturgayın Erzurum ile ilgili önergeleri ve tekliflerini gördüm. Sanırım iktidar milletvekilleri durumdan çok memnun olduklarından bir tane bile kanun teklifi vermemişler. TBMM web sayfasından alınmıştır.]
Aklıma takılanlar kısmında beni etkileyen üzen kısımları size anlatayım:23 Temmuz Kongre merkezini gezdiğimiz sırada bir kişiye rastlamadık. Elimizi kolumuzu sallaya salla ya gittik. Kötü niyetli olunsa orada uzun yıllardır, özenle saklanan tarihi eşyaları ortadan kaldırmak içten bile değil, havuz başında Kemal Atatürk yazısı koparılmış,Kongre binasının dış boyası,eski valiliğin dış boyası bu kadar kötü olur mu? Buraların otantik, doğal görüntüsünün korunması gerekir. Adliye binasının restorasyonunda dikkat edilmeli,Şehirde Türk bayrağı çok az hayret ettim.Tarihine, bayrağına,vatanına bağlı memleketimizde bu manzara ilginç değimli?
Tarihi, turistik yerler temiz ve bakımlı ancak bu turistik yerlere ait kartpostal ve turistik eşyalar bulmak mümkün değil. Sadece Turizm müdürlüğün de Erzurum’a ait broşür ve haritalar ve bazı kitapçılarda Erzurum kartpostalları var. Erzurum’dan dönüşte hediye olarak sadece civil peyniri değil , şehir’i anlatan ,tanıtan, hediyelik eşyalar satan yerler olmalı. Onları götürmeliyiz. Ayrıca turiste yönelik, bakır, halı, kilim satılan otantik yerler yapılmalı.
Arkeoloji müzesi ve diğer tarihi, turistik yerlere ilgi yok:Arkeoloji müzesinde ziyaretçi olmadığında aydınlatma yapılmıyor.Siz ziyarete başlayınca açılıyor.Acı ama gerçek..
Genç ve işsiz nüfusun fazla olduğu çok belli. Sizden para veya yardım isteyen kişi fazlaca, ama hemşerilerim her şeye rağmen yardımsever alçak gönüllü olmayı ihmal etmemeye devam ediyorlar. Esnaf bitkin, tatsız ancak saygılı ve ölçülü. Siz bu anlamda rahatsız olmuyorsunuz. Günün her saati rahatça gezilecek bir yer. Güvenli bir yer Erzurum ve bu da gurur verici.
Yerli ve yabancı Turist çok az şehirde. Havalimanı ve Erzurum’un çevre yolları da güzel.
Yapılmış.
Gelelim Tortum şelalesine suyu fena değil akıyor. Ancak çevresinde sahip yok, bakımsız derhal koruma altına alınmalı, yerel inisiyatifler den kurtarılmalı dünyaca ünlü bir yer bu kadar görmemezlikten gelinir mi?Turizm bakanlığı acil önlem almalı. Sit alanı ilan edilmiş. ama burası turizme yönelik projelendirilmeli, teşvikler verilmeli.
Erzurum’da hastane ,askeri birlikler,dışında yatırım yok üretim,hayvancılık,tarım can çekiştiği belli,acil önlem alınmalı,ticaretin merkezi Erzurum yok edilmiş,kim farkında,halk fakir yıllık gelirde 15 .olan şehir bugün 70. sırada Erzurum iktidarlara destek vermiş ancak karşılığı yok yazık bu şehre,insanlarına iyi niyetlerine,Bir şehirde Üniversite şehirle bütünleşmeli:Sadece üniversitenin içine çok iyi bakarak değil,şehir’e çok daha iyi bakmak ve katkı sağlamak üniversitenin görevidir.Üniversite şehrinde Kültür,sanat ,tarih yücelmeli bu şehirde Arkeoloji müzesi,Aziziye tabyaları,Atatürk evi boş bu sorgulanmalı,bir yeri boyamak,asfaltlamak yetmez,Oranın ruhunu,tarihini,sorgulamak,anlamak,yaşatmak,yeşertmek o bölgedeki tüm kurum ve üst düzey kişilerin,aydınların görevi olmalıdır.Erzurum’da bu eksikliği ortadan kaldırılmalıdır.
Ben gelmeden önce Erzurumspor’un düştüğü durumu çok iyi kavrayamıyordum. Ancak gelinde,g örünce çok iyi anladım. O güzelim, görkemli, şehir maalesef küme düşürülmüş, Dolayısı ile Üzülerek Erzurumspor unda kaderi olmuş. Bunu görememek mümkün değil,hemşerilerim bana kızacaklardır.Ancak bana kızmak yerine eleştiri yapmaları daha iyi olacaktır. Gerçek, gerçektir. Popülist yaklaşımlar yerine halkı Erzurum’a bağlayacak projeler yapılmalıdır.Sadece olimpiyat yapmak bu şehir’e yetmez.
Sonuç olarak:HER ŞEY ERZURUM için cümlesi yerine bu şehir’e Türkiye’nin borcunu ödemesi gerektiğini,siyasetçilerinin Erzurum’u pasif duruma soktuklarını, halkın onurunu düşünmediklerini Erzurum’da görmemek mümkün değil,21 yılda değişim AVM alt geçit yapmak yerel belediyeler oluşturmak, hastane sayısını artırmak olmasa da gerek Erzurum’a aş ,iş ,yatırım beklemekte.Yenişehir yaparken eski gerçek Erzurum’u ortada bırakmak nasıl bir vizyondur.Bu vizyon Erzurum’un vizyonu olamaz.Erzurum dışında yaşayan herkesin Erzurum’a destek vermesi lazım,aynı yüz ve aynı sivil inisiyatiflerle değil, Kızımın Erzurum’la ilgili sözleri sön sözüm havası ve insanı mükemmel selam olsun.