Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. U. Emrah Altıparmak, “Gece kontakt lensle uyumanın gözde enfeksiyon olasılığını en az 5-6 kat artırdığını göstermiştir. Bu nedenle gece lensle uyunmasını önermiyoruz” dedi.
Göz bozukluğu olan kişilerin yararlandığı tıbbi gereçlerden birisi olan “Kontakt Lens” kullanımı konusunda Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. U. Emrah Altıparmak sıklıkla gündeme gelen soruları yanıtladı.
Lens kullanımının 1960’larda sert lenslerle başladığı ifade eden Altıparmak, “1970’lerde kullanıma giren yumuşak kontakt lensler ise kolay adapte olabilme ve gözde varlıklarını çok daha az hissettirme gibi özellikleri nedeniyle yaygın bir kabul gördüler ve sıkça kullanılır oldular. Teknolojik gelişmeler, kontakt lenslerde de zaman içinde kendisini gösterdi. Yumuşak lensler giderek daha çok oksijen geçirebilir oldu. Hatta astigmat için lensler (torik), yakını da uzakla birlikte iyi gösteren lensler (multifokal/progresif) ve güneşin zararlı morötesi (UV) ışınlarını engelleyen lensler üretilmeye başlandı. Son yıllarda silikon hidrojel adı verilen materyalden üretilen lensler oksijen geçirgenliğinde belirgin bir artışa neden oldu ve hasta konforu arttı” diye konuştu.
Gece uyurken lensler ile uyumanın doğru olmadığının altını çizen Altınparmak, “Normalde kornea (saydam tabaka) oksijenini havadan emerek alır. Uykuda göz kapağı kapalı olduğunda ise oksijen düzeyi düşer. Kontakt lensler korneaya ulaşan oksijeni azaltır. Uykuda gözde lens kalması saydam tabakanın daha da oksijensiz kalmasına neden olabilir. Son yıllarda daha yüksek oksijen geçirgenliğine sahip olan lensler üretilmiştir ve bu sorun bir ölçüde giderilmiştir. Ancak çalışmalar, gece kontakt lensle uyumanın gözde enfeksiyon (mikrop kapma) olasılığını en az 5-6 kat artırdığını göstermiştir. Bu nedenle gece lensle uyunmasını önermiyoruz” dedi.
Aylık lens kullanım süresini uzatmanın sakıncalı olacağını söyleyen Altınparmak, “Çünkü lensler optimum kullanım sürelerine göre üretilmiştir. Lensi miladından uzun kullanmak üzerinde protein, yağ gibi maddelerin birikmesine neden olur. Bu da enfeksiyon riskini artırır. Ayrıca kullanım süresi uzadıkça lensin oksijen geçirgenliğinde azalma beklenir. Bu tarz bir kullanım sonucu günün birinde ciddi bir enfeksiyon ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu enfeksiyon görmenizi tehdit edebilir. Mutlaka kullandığınız lensin ideal ömrünü alırken sorun ve ona göre kullanın. Kontakt lensler tıbbi gereçlerdir. Ancak nihayetinde göze konulan yabancı cisimlerdir. Bir yabancı cismin gözde kalma süresi ve kullanım ömrü uzadıkça eskir ve ilk günkü performansını gösteremez. Süre uzadıkça mikroorganizmalar lense daha kolay tutunur ve korneanın enfeksiyon riski artar. Bu nedenlerle artık daha sık oranda sık değişim lensleri tercih edilmektedir. Günlük kullan-at lensler giderek yaygınlaşmaktadır. ’Bir lens ne kadar kısa kullanılırsa o kadar iyi’ sözü benimsenmelidir” şeklinde konuştu.
Çok uzun süreyle aynı lens kabı kullanılırsa, mikroorganizmalar için uygun ortam oluşacağını belirten Altınparmak, “Lensi temizlemek için kullanılan kaplar lens için mikrop kaynağına dönüşebilir. Lens kaplarının en az 3 ayda bir değiştirilmesi gereklidir. Günümüzde lens solüsyonlarının içinden lens kapları çıkmaktadır. Solüsyon bittiğinde lens kabı da atılmalı ve yeni lens kapları kullanılmalıdır” diye ifade etti.