Karakoç'u yüreğimize uğurladık

Türk Kültür, Sanat ve Tefekkür dünyasının mümtaz siması, şair ve yazar Abdurrahim Karakoç, Kocatepe Camisi’nden gözyaşları ve dualarla uğurlandı.
Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde yaklaşık 1,5 aydır, akciğer enfeksiyonu nedeniyle tedavi gören ve dün solunum yetmezliği sebebiyle hayatını kaybeden Türk edebiyatı ve düşünce dünyasının önemli şahsiyetlerinden şair-yazar Abdurrahim Karakoç için Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Büyük Birlik Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, milletvekilleri, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve sanat dünyasının önemli isimlerinin yanı sıra bir çok ünlü şair katıldı.
Cenaze namazı öncesinde Kocatepe Camisi’ne gelen siyasi parti liderleri Karakoç’un ailesine taziye dileklerini iletirken, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, küçük bir kızı yanına çağırarak bir süre sohbet etti.
Kocatepe Camisi’nin avlusunu tamamen dolduran kalabalık izdihama neden olurken, cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırdı. Görmez, Türk edebiyat ve şair dünyasının en güzel insanlarından birini ebediyete intikal etmek için toplandıklarını söyledi. Allah’tan Karakoç’a rahmet dileyen Görmez, baki kalanın hoş bir seda olduğunu belirterek, “O hepimizin yüreklerinde hoş bir sedalar bıraktı. Söz dağarcığımıza kıymetli sözler kazandırdı. O sözleri ve kelimeleri hayatında yaşayarak rabbine yürüdü” diye konuştu.
Cenaze namazının ardından avluyu dolduran kalabalık tekbir getirerek, dualar okudu. Tabutun taşınması sırasında izdiham yaşanırken, BBP Genel Başkanı Destici de tabutu cenaze arabasına kadar taşıdı.Abdurrahim Karakoç’un cenazesi, Keçiören’deki Abdulhakim Arvasi Hazretleri’nin de türbesinin bulunduğu Bağlum Mezarlığı’na defnedildi.
“MİHRİBAN” BABASINI SON YOLCULUĞUNA UĞURLADI
Cenaze namazı sırasında Karakoç ailesi taziyeleri kabul ederken, ünlü şiiriyle aynı ismi taşıyan kızı Mihriban Karasioğlu tabutunun başında durarak taziyeleri kabul etti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli de Abdurrahim Karakoç’un kızı Mihriban Karasioğlu’nun yanına gelerek taziyelerini iletti. Cenaze namazının kılınmasının ardından cenaze arabasının yanına giden Karasioğlu izdiham nedeniyle ezilmekten son anda kurtuldu. Gözyaşlarına hakim olamayan Karasioğlu, tekbirler arasında araca getirilen babasının tabutuna son kez dokundu.
“MİHRİBAN’IN HİKAYESİ”
Mihriban şiirinin yazarı Abdurrahim Karakoç gençlik yıllarında delice aşık olur ve bir o kadar da sevilir. Niyetleri evlenmektir ama kız tarafı bütün sürekli "hayır" demektedir bu işe. Velhasıl bu sevdadan vazgeçilir. Aradan yıllar geçer. Birgün Abdurrahim Karakoç'u bir arkadaşı ziyarete gelir ve Karakoç'a, yolda, onun eski sevgilisi ile karşılaştığını, biraz sohbet ettiklerini, bayanın evlenmiş olduğunu söyler. Arkadaşı yanındayken hislerini pek belli etmese de, o gittikten sonra Abdurrahim Karakoç oturur ve unutulmaz “Mihriban” şiirini söyler.
Bir süre sonra şiir bir dergide yayınlanır. Karakoç'un şiirlerini severek okuyan bu bayan da o dergiyi almış ve okumuştur. Karakoç'a şu mektubu yazar:
"Şiirinde sanki bana sesleniyor gibiydin. Benim seni unuttuğumu sanma. Ben de hala seni sevmekteyim ve bu aşk bitmeyecek. Sen bende esen eski kavak yelisin ve seni unutmam mümkün değil." Bu mektubu alıp okuyan Abdurrahim Karakoç cevaben ikinci şiiri olan “Unutursun Mihribanım’ı” yazar.