Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, soruşturma dosyasının İstanbul'a kaçırıldığını savunarak, "Bu bir skandaldır. Görevi kötüye kullanma suçu işlenmiştir. Büyük olasılıkla bakanlıkla paslaşarak bu suç işlenmiştir. Hukuk devleti bunun hesabını sormalıdır" dedi.
Avukat Turgut Kazan, müvekkili Başsavcı İlhan Cihaner'in dosyasının Ergenekon savcılarına gönderilmesinin ardından İstanbul'a geldi. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek Ergenekon savcıları ile görüşen Kazan çıkışta basın mensuplarına açıklama yaptı. Dosyanın Erzurum'dan kaçırıldığını savunan Kazan, "Erzurum Başsavcıvekili de bunu bilemediği için Erzurum'a verdiğimiz dilekçeyi buraya gelmemişse bir daha vermek için geldik. Yani tutuklamaya ilişkin süreci bundan sonra değerlendirecekler. Sizler haklı olarak büyük ilgi gösteriyorsunuz. O ilginin içinde bilinmesi gereken önemli şey Türkiye'de hukuk devletiyle oynanan bir oyun olduğunu kamuoyunun bilmesini istiyorum" diye konuştu.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) verdiği kararla, özel yetkileri kaldırılan Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'dan "militan" diye bahseden avukat Turgutz Kazan, "HSYK bir savcının özel yetkisini kaldırıyor, özel yetkisi kaldırılan savcıya tebligat bakanlıkça zamanında bildirilmeyerek ve bakanlıkla görevden alınan savcı birbirleriyle paslaşıp, dosyanın Erzurum'da kimsenin bilmeyeceği biçimde kaçırılması tezgahı hazırlanıyor. Yani bu da Erzurum'daki savcının bir savcı değil, bir militan olduğu ve
bakanlıkla iç içe bir görev yapıldığını ortaya koyuyor. Ve bakanlık diyor ki biz zamanında bildirdik. Zamanı 16.17. Yargıyla ilgili özel yetkiyi ilgilendiren HSYK kararı anında bildirilir. Ama bakanlık yine suçüstü yakalanıyor. 16.13'te bu savcının 'yetkisi kaldırılmış militanın' dosyalarla ilgili, çuvallarla ilgili bir şeyler yapılabileceğinden kuşkulanıyoruz, bakanlık burasını bilmiyor" şeklinde konuştu.
Kazan, dosyaların kaçırılmasından kuşkulandıkları için 16.13'te mahkemeye dilekçe verdiklerini belirterek, "Saati yazılı. Diyoruz ki 'bu savcı bize çuvalları açalım' diyor. Bizim de bir çeşit tutanağa imzamı sağlamaya çalışıyor. Oysa yetkisi kaldırılmıştır. Bunu da bütün Türkiye duymuştur. Kendisinin de, sizin de duymuş olmanız gerekir. Çuvallara ilişkin kuşku duyduğumuzu belirterek, çuvallardaki belgelerin yani Erzincan Savcılığı'ndaki soruşturma meselesinin güvenlik altına alınmasını bekliyoruz. Yani militandan kuşku duyduğumuzu belirterek, belgelerin güvenlik altına alınmasını istiyoruz. Erzurum'daki mahkeme ise saat 17.00 itibariyle savcılığa böyle bir tebligat yapılmadığı için talebimizi reddediyor. Bakanlık diyor ki 16.17'de bildirdik. Bakanlık buna da bir gerekçe bulup, açıklayacaktır. O gerekçeyi de o zaman tartışırız" dedi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcıvekili'nin de dosyanın kaçırıldığını bilmediğini ifade eden Kazan, 'kaçırma' deyiminin kendisine ait olduğunu vurguladı. Kazan şöyle konuştu;
"Onlar dosyanın orada olduğunu sanıyordu. Dilekçelerimizi aldılar, havaleleri var. Tabi başsavcıvekili de bilmiyordu. Çünkü dosya kaçırılmıştı. Bu bir skandaldır. Görevi kötüye kullanma suçu işlenmiştir. Büyük olasılıkla bakanlıkla paslaşarak işlenmiştir. Hukuk devleti bunun hesabını sormalıdır."
Turgut Kazan, "Neden dosyaların buraya gelmesini istemiyorsunuz", sorusuna ise, "Ben bir suç işlendiğini söylüyorum. Çünkü bir insanı tutukluyorsunuz, tutuklamaya ilişkin süreci beklemeden tutukluluğu sürdürebilmek için dosyayı kaçırıyorsunuz. Dosya yollarda sürünecek, burada incelenecek, yeni bir süreç başlayacak. Bir insan da, bir başsavcı da tutuklu olacak. Bir suç işlenmiştir, bir güven sorununu tartışıyoruz. Güven sorununu o militan nedeniyle dile getiriyoruz" diye yanıt verdi.