Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, iktidarın kibir içerisinde olduğu belirterek, "Buradan, bu lisanı anladıkları için söylüyorum. Kibir insanlığın en büyük suçudur. Yeryüzünde Allah'tan daha büyük kimse yoktur. Kendinize gelin, haddinizi bilin, insanlara insanca davranın" diye konuştu. Kurtulmuş, Başbakan'ın CHP lideri Kılıçdaroğlu'na hakaret etmeyi, küçük görmeyi öğrettiğini iddia etti.
12 Haziran'daki seçimler öncesi HAS Part İl Başkanlığı'nın İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitinge katılan Genel Başkan Numan Kurtulmuş, yaklaşık bin kişiye seslendi. Yağmur altında yaptığı konuşmasında 12 Haziran genel seçimlerinin Türkiye'de eski siyasetle yeni siyasetin karşılaştığı bir zemin olacağını belirten HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, siyasetten sadece karşı tarafa hakaret olduğunu anlayan, her gün kamplaşma içerisinde olan, birbiriyle laf yarıştıran, kavga ve hesaplaşma içinde olan
eski siyasetin tarihe karışacağını söyledi.
Yeni Türkiye'de yeni br siyaset sayfası açılacağını kaydeden HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, "Artık HAS Parti sayfası açılıyor. HAS Parti, Türkiye'de eski siyaseti bir tarafa bırakarak, yönetim ve karar mekanizmasında halkın söz sahibi olduğu bir siyasetin merkezi olacak. Eski ekonomi dışarıda kalacak, yeni ekonomi, hakça paylaşan bir şekilde HAS Parti iktidarında olacak. 'Güneş doğuyor devran dönecek' ismini verdiğimiz beyanname, neyi nasıl yapacağımızı açıkça ortaya koyuyor. Biz yapacaz, edecez
diyerek vaadlerle değil, seçim beyannamesini hükümetin yol haritası olarak ortaya koyuyoruz" diye konuştu.
Sekiz yıllık sürede Türkiye ekonomisinin milletin ağır borç altına girdiğini ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca yapılan borçtan daha fazla borç yapıldı. Halkın beli büküldü. Tarım dağıldı, şeker pancarından tütüne kadar Türkiye'nin her yerinde yabancılar öyle istiyor diye tarım sektörü beş para etmez hale geldi. Hayvancılık bitti. AVM'ler esnafa dükkan kapattırdı. Sanayici, dışardan gelen ucuz malara teslim edildi. Genç işsizlik oranı yüzde 25'ler seviyesine ulaştı. Bunlar
Türkiye'nin rakamları. Türkiye'nin bu hali aynen Erzurum için de geçerlidir. Başbakan her yerde MR cihazlarından, yollardan bahsediyor. Kim ne yaptıysa Allah razı olsun. Ama iyi ide sayın Başbakan, bizim Ahmet emmiye bunların bir katkısı var mı? Eğer rakamları konuşmak gerekiyorsa ben de size rakamları söyleyeyim. Dokuz yılda 3 milyon işsiz sayısını 6 milyona, 92 milyar dolarlık iç borç stokunu 132 milyar dolara, 3 milyar kart borcunu 30 milyara çıkardınız. Sekiz yıllık AK Parti iktidarında Erzurum nüfusu
200 bin azalarak 937 bin kişiden 725 bin kişiye düştü. Erzurum hayvancılığıyla bilinen bir yer. 314 bin olan yerli sığır sayısı 200 bine, 724 bin olan koyun sayısı 590 bine düşmüş. Şimdi nerde bunlar. Türkiye'nin hayvan pazarı olan bir şehir vardı geçmişte. Şimdi Erzurumlular, kurbanlık kesmek için ithal edilen Anguslar'a mecbur bırakılıyor. Erzurum, Ak Parti hükümetine oluk oluk oy vermiş bir şehir olduğu için söylüyorum bunları. Seçim meydanları, iktidarların hesap verdiği yerlerdir. Hesap sorun diye
söylüyorum. Erzurum, şimdi bu sene 81 il arasında 60'ıncı il oldu. Ne oldu Doğu'nun Paris'ine, güzelim, kalkınmış kente. Erzurumlular bunun hesabını sormayacaklar mı? Erzurum'da bal tutup parmağını yalayanlar var. Böyle adalet, kalkınma olmaz. Bunu gözden geçirerek sandığa gidin ve gereğini yapın" diye konuştu.
Türkiye'de fukaralık ile zenginlik arasındaki farkın daha da arttığını vurgulayan Kurtumuş, "Sekiz yıldır iktidarda olanlar 'mış' gibi yaparak yoluna devam ediyor. Sanki yoksulun yanındaymış gibiler, seçim meydanlarını dinleseniz ana muhalefet partisi gibi konuşuyorlar. Köylünün toprağından para kazanamadığı gibi sorunu yok sanki. Başörtüsü sorunu yok. Gelip Erzurum'dan 'Başörtüsü bizim namusumuzudur' diyerek oy almadıla mı?' Aldılar ama öyle alay ediyorlar ki. Antalya'da 13'üncü sırada bir baş örütülü
aday koydular. Sonra da kızcağıza öğretiyorlar. 'Seçilirsem başımı açarım' diyor. 'Başbakan 4 yıl sonra çözeceğiz' diyor gelip Erzurum'da, başörtüsü bizim namusumuz diyor. Bu seçim meydanlarının öğretici de bir tarafı vardır. Başbakan hakaret etmeyi, küçük görmeyi CHP lideri Kılıçdaroğlu'na öğretti. Şimdi başka bir şey daha öğretiyor. Kılıçdaroğlu bir televizyon kanalında başörtüsüyle ilgili konuşuyor. Spiker sıkıştırıyor. Peki diyor 'Başörtülü bir adayınız olur mu?' diye soruyor. Hemen Kılıçdaroğu, geri
vitese alıyor. Şimdi onlar Karagöz ve Hacivat misali milletle dalga geçiyor, milletin sorunlarını erteliyor ve sorunlarını büyütüyorlar. HAS Parti, bu oyunu bozmak için var. Yine bu hükümet 'mış' gibi yapan bir hükümet diyebiliriz. Ama dostça, kardeşçe bir uyarıyı buradan yapalım. Bu arkadaşlar fakir fukarının sofrasında diz kırarak, iktidar oldular. Şimdi kibir kuleleri haline geldiler. Alçak dağları biz yarattık edasıyla her yerde dolaşıyorlar. Yahu seçim dönemindeyiz. İnanmıyorsan bile müşfik davran. Ama
yapmıyorlar. Hani bir koyun kaybolsa bunun hesabı Ömer'den sorulur anlayışından geliyordunuz. Şimdi, buraya geldiğinde 'İstikrar sürsün Erzurum büyüsün' derse Erzurumlular, 'Ne utanmaz adamlarsınız bizi 60'ıncı sıraya indirdiniz' demeyecek mi? Sayın Başbakan'a iki örnek vereceğim. Bunlardan birisi Ak Parti'nin çok önemli adamlarından birisi. Bundan 10 gün önce birisi soru soruyor kendisine. 'Samsun'da 1.5 yaşında bir bebek öldü, ne diyeceksiniz?' dediği zaman, 'Olur böyle şeyler. Türkiye gibi ülkelerde
olur' diyor. Şimdi açlıktan ölmek normal hale mi geldi? İkinci örnek de maalesef sizin bir hemşehrinizden. Ama bir vatandaş diyor ki 'Bizi taşerona mahkum etmeyin. Bize sahip çıkın' Sağlık Bakanı'nın buna karşılık söylediği sözü hepiniz duydunuz. Sonra hemşehriniz özür diledi. Türkçe'de 'özrü kabahatinden büyüktür' diye bir söz vardır. İnsanlar yorgun olunca içindekini sansürlemeden her şeyi söyler. Bunlar bu ülke halkını bunlara seçip durmaya mahkum zannediyor. Bu millet sizin marabanız, oy verme mahkumuz
değil. Bunlar kibrin yansımalarıdır. Her türlü güce sahibiz inancının sonudur. Buradan bu lisanı anladıkları için söylüyorum. Kibir insanlığın en büyük suçudur. Yeryüzünde Allah'tan daha büyük kimse yoktur. Kendinize gelin, haddinizi bilin, adam olun ve insanlara insanca davranın" diye konuştu.
Türkiye'de dar gelirli ailelere 600 lira vatandaşlık maaşı bağlanacağını ilk kez kendisinin geçtiğimiz 23 Ocak'ta kendisinin dile getirdiğini anımsatan Kurtulmuş, "Bunun kaynağını da 'Benim adım Numan, ben bulurum demiyorum'. Bunların hepsi yazılı. Bunu ilk biz öyledik. Çünkü insanları yarım ekmeğe muhtaç etmek kadar büyük suç olamaz. Bizim iktidarımızda üç yanlışa düşmeyeceğiz. Asla Firavunlaşmayacağız. Yani yönetimi halka karşı bir zulüm aracı haline dönüştürmeyeceğiz. Asla Karunlaşmayacağız. Milletin
malını kimsenin haksız yemesine izin vermeyeceğiz. Yani HAS Parti'nin hırsızları olmayacak. Belamlaşmayacaz, yani yaptığımız yanlışları örtmek için dini kullanmayacak, istismar etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. Bunu dilimizden çıkan, yüreğimizde yazılı bir söz olarak değil, bütün ruhumuzla yazılmış bir söz olarak kabul edin. Başkaları gibi yapmayacağımız. Yapmayacağımız hiçbir şeyi söylemeyiz. Söylediğimiz her şeyi de bedeli ne olursa olsun yaparız. Bunun için bu kervanı güçlendirin" diye konuştu.