MHP Bakan Atalay'ın açıklamalarına rağmen hükümetin açılım projesinin ABD destekli olduğunda ısrarlı. Bölükbaşı meydan okuyor: AKP ve DTP'nin güçleri anayasa değişikliğine yetmiyor. Ama referandum aralığına yetiyor. Keşke gitsek de herkes boyunun ölçüsünü alsa. AKP içinde hassasiyetleri en az bizim kadar olan arkadaşlar var. Kimin ne kadar vatansever olduğu gizli oylamada ortaya çıkar.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın önceki günkü basın toplantısında yaptığı uzlaşma çağrıları demokratik açılım paketine en sert muhalefeti yapan MHP üzerinde hiçbir etki yaratmadı. Atalay'ın toplantısından hemen sonrasında bir araya geldiğimiz MHP'nin etkili isimlerinden Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı 'demokratik açılım' planına bundan sonraki süreçte de katkıda bulunmayacaklarını vurguladı.
Açılım paketinin TBMM'ye getirilmesini beklediklerini belirten Bölükbaşı, 'AKP içinde de hassasiyetleri en az bizim kadar olan arkadaşlar var. Kimin ne kadar vatansever olduğu ortaya çıkar' dedi. Parti olarak anket yaptırma ihtiyacı hissetmediklerini kaydeden Bölükbaşı, 'Halk bu projeden tedirgin' diye konuştu.
Bölükbaşı ile sohbetimizde MHP'nin izleyeceği politikalara ilişkin ipuçları şöyleydi:
AYNEN DEVAM: MHP bu sürece neden karşı? Çünkü bu süreç Türkiye'nin etnik temelde çatışma ve bölünmesi, bir yıkım sürecidir. Bizim böyle bir projemiz yoktur, böyle bir projeye de hiçbir şart altında desteğimiz olmayacaktır. Başbakan bedeli ne olursa olsun diyor. Biz de diyoruz ki bedeli ne olursa olsun karşıyız.
BİZE GÖRE 'GÜVENLİK' MESELESİ: Biz sadece siyasi hesapla prim sağlamak için bu politikayı izlemiyoruz. Bize göre bu mesele Güneydoğu ya da Kürt sorunu değil, kanlı terörden beslenen etnik bölücülük sorunudur. Bu bir 'güvenlik' problemidir.
ELEŞTİRİLERİ ÖNEMSEMİYORUZ: Hakkımızda köşe yazarlarının ne düşündüğünü ne merak ediyoruz ne de önemsiyoruz. Bunu halka anlatmakta da bir sıkıntımız yok.
AÇILIM CESARETLENDİRİYOR: Hükümetin açılım politikalarının etnik terörizmi cesaretlendirici olduğunu düşünüyoruz. Sayın Atalay'ın basın toplantısını şehit cenazelerinin olduğu bir gün yapmak zorunda kalması da çok acıdır.
BAHÇELİ GERİYOR MU?: Genel Başkanımızın ülkücü gençliğin demokratik zeminde hareket etmesi uyarıları ortadadır. Bunu anlamak için Türkçe bilmek yeterlidir.
HÜKÜMET MAKYAJ YAPIYOR: AKP hükümetinin 'yerli malı bölünme projesi'nde bir ay geride kaldı. Atalay'ın son sözleri toplumda yükselen endişeler ve tepkiler karşısında imaj düzelteme ve makyaj çabasıdır. Başbakan Erdoğan'ın tek vatan, tek millet söylemleri de bu makyajın parçası. Ancak dikkat edin 'tek dil' diyemiyor.
16 maddelik listeleri var
BÖLÜKBAŞI'na göre hükümet ne yapacağını gayet iyi biliyor aslında: 'Başbakan Erdoğan'ın 1991 yılında RP İstanbul İl Başkanı iken hazırladığı Kürt sorunun çözüm önerilerine ya da 22 Temmuz seçimleri sonrasında bir grup bilim adamına hazırlattıkları anayasa değişik taslağına bakın yeter. Türkiye'nin milli kimliği değişecek, yeni vatandaşlık tanımı yapılarak Türkiye kimliksiz bir toplum haline getirilecek. Kürtçe eğitim sistemi kamu hizmetlerine aşamalı olarak dahil edilecek. Son olarak da mahalli idarelere yetki devri adı altında Türkiye'de bölgesel otonomi ve eyalet sisteminin hukuki ve siyasi alt yapısı hazırlanacak.
Önce toplumu ürkütmeyecek 'hazmı kolay' kısa vadeli adımları atacaklar. Uzun vadede anayasa değişikliğini isterler. Bize ulaşan bilgilere göre 16 maddelik listeleri var. Başbakan son iki senede 5 pişmanlık yasasının etkili olabilmesi için esnetilmesi gerektiğini söylemiştir. Bu nasıl esnetilir? Teröristler Mahmur Kampı'na, oradan da hiçbir takibata maruz kalmadan Türkiye'ye taşınacaklar.'
Tavuğun cücüğü
DENİZ Bölükbaşı'nın ilginç bir de benzetmesi oldu: 'Anadolu'da bir laf vardır: 'Tavuğun cücüğü güzün sayılır' diye. Yani 50-60 tane civcivden sonbaharda üç beş tane anca kalır. Hükümetin bu açılımı da, açılıma olduğu söylenen destek de bunun gibi. Getirsinler Meclis'e de ne olacağını görürüz hep beraber. AKP ve DTP'nin güçleri anayasa değişikliğine yetmiyor.
Ama referandum aralığına yetiyor. Keşke gitsek de herkes boyunun ölçüsünü alsa. TBMM'deki anayasa değişikliği oylaması gizli yapılacak. İktidar partisinde hassasiyetleri bizden daha az olmayan arkadaşlar var. Kimin ne kadar vatansever olduğu ortaya çıkar. Planın ABD destekli olduğunu ilk açıklayan biziz. Ve bunun arkasındayız. Başbakan Erdoğan'ın 5 Kasım 2007 tarihli ABD Başkanı George Bush ile yaptığı görüşmenin tutanağı açıklanmalıdır.'