Yapımcılığını İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Görevlisi Jale Alcan‘ın üstlendiği belgesel, Erzurum’un kurtuluş yıl dönümü olan 12 Mart’ta Erzurumlularla buluşacak. Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum’da kültür ve sanat faaliyetlerine hizmet etmiş Sebahattin Bulut’a çok şey borçluyuz. Belgeselde emeği geçen herkese teşekkür ederim”dedi.Atatürk Üniversitesi, Erzurum kültürü ve değerlerini sinema dili ile anlatacak Yapımcılığını Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Görevlisi Jale Alcan‘ın üstlendiği belgesel, Erzurum’un kurtuluş yıl dönümü olan 12 Mart’ta Erzurumlularla buluşacak.
PROF. DR. KOÇAK: “
ERZURUM KÜLTÜRÜNE ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLADI”
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Sebahattin Bulut’un Erzurum’da kültür ve sanat faaliyetlerine hizmet etmiş bu konuda eserler meydana getirmiş çok değerli bir insan olduğunu belirterek, “Bulut, yıllarca derneği açık tutarak başkanlığını yaparak gerek Erzurum’un müzik gerekse folklor kültürüne önemli hizmetler sağlamıştır. Bu ocakta yetişen onlarca sanatçı TRT’nin Erzurum, İstanbul, Ankara ve İzmir Radyolarında yıllarca yöremizin türkülerini söyleyerek şehrimizin bir bakımdan tanıtımını yapmışlardır. Kültürünün unutulmasına izin verilmemiştir. Bu sanatçıların eserleri TRT repertuarlarına girmiş ver Erzurum müziği böylece çok daha uzun yollar yaşama şansını elde etmiştir. Bütün bunları bir anlamda derneğin faaliyetlerine borçluyuz. Bu nedenle hem Bulut’u hem rahmetle anıyor hem de bu faaliyeti çalışmayı gerçekleştiren Jale Alcan’ı kutluyorum” diye konuştu.
Yapımcı Jale Alcan, 1954 yılında kurulan dernek belgeselinin hazırlanma onurunun kendisine nasip olduğu için çok mutlu olduğunu belirterek, “Yaşadığımız dönem itibarıyla kendimizi tanımanın gereği kadar, kendimizi tanıtmanın değeri ve lüzumu da meydandadır. Medeni toplumlar içerisinde bir milletin almış olduğu değer maddi varlıklar kadar, manevi varlıklarla da ölçülmektedir. Bu bağlamda Erzurum Halk Oyunları Türküleri Turizm Derneği’nin çok önemli bir görev üstlendiğini düşünüyorum. Bir insanın yurdunu ve milletini sevmesi, milletini kültürünü ve tarihini tanıması ile mümkündür” dedi.
Erzurum halk oyunları ve Erzurum’a emeği geçen Sabahattin Bulut’u belgeselde anlatmanın ağırlığını hissederek çalışmalarını tamamladıklarını söyleyen Alcan, “Halk oyunları; diğer sanat dallarından farklı olarak, ait olduğu toplumun orijinal karakterlerini taşıyan, fertlerin müşterek duygu düşünce ve davranışlarını sergileyen, başkasına göre yalnızca güzel, ama kendi içinde ilgilenen kişinin dünyasını aydınlatma özelliğine sahip bir kültürel kimliktir. Halk oyunları içinde barındırdığı melodi, ritim ve hareket yapısı ile bireyin bedensel ve ruhsal gelişiminde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Birlikte oynamanın avantajı ile kişiye kaynaşmayı, beraber hareket etmeyi, paylaşmayı ve kendini ifade etmeyi öğreten halk oyunlarının bu özelliklerinden yola çıkarak, uygulanacak etkinliklerle ülkemiz insanının bireysel gelişiminin yanı sıra toplumsal gelişiminin de sağlanmasına katkıda bulunmaktır. Bu anlamda Erzurum halk oyunlarını ayrı bir manası ve duygu bütünlüğü vardır. Belgeselimizde bu bütünlüğü aktarmaya ve izleyenlere yaşatmaya çalıştık. Bu anlamda Sabahattin Bulut’un Erzurum halk oyunlarına geçen emeğini anlatmayı ahde vefa kabul ediyoruz” diye konuştu.
ALCAN’DAN TEŞEKKÜR
Erzurum Halk Oyunları, Halk Türküleri Turizm Derneği’nin gerek kültürel, gerek sportif ve gerekse sanatsal özellikleri ile içinde yaşatıldığı toplumda, hayatın yeniden üretimi noktasında toplum bilimi açısından da oldukça önemli ve incelenmeye değer olduğunu da kaydeden Jale Alcan, “Böylesine anlamlı ve önemli bir belgeselin çekilmesini sağlayan Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Yönetimine, Erzurum’da Ankara’da ve İstanbul’da bu çalışmaya destek olan herkese teşekkürü bir borç biliyorum” şeklinde konuştu.
ŞEHİRLERİN MANEVİ VE MADDİ GÜZELLİKLERİNİ FARK EDEBİLMEK BİR NASİP İŞİDİR
Alcan, daha sonra şunları kaydetti; “Şehirlerin manevi ve maddi güzelliklerini fark edebilmek bir nasip işidir ancak Havası, suyu ve insanı ile ünlü Erzurum; tarihi geçmişi, stratejik önemi, kültürel zenginliği ve coğrafi konumu ile her tarihte Anadolu’nun en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Kuruluşundan günümüze kadar çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması tarihi İpek Yolu’nun önemli kavşak noktalarından birinin üzerinde bulunması ,zaman zaman istila ve saldırılara maruz kalması,savaşlar yüzünden neredeyse her şeyini kaybedip yeniden ayağı kalkması son olarak bağımsız Türkiye Cumhuriyet’inin temellerinin atıldığı şehir olmanın gururunu taşıması Erzurum’u önemli ve farklı kılmaktadır. İnanıyorum ki ilerleyen yıllarda Nef’i, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Habib Baba, Sakıp Danışman, Ömer Nasuhi Bilmen, Alvarlı Lütfü Efendi, Rüştü Paşa, Reyhani, Hüseyin Avni Ulaş, Hüseyin Köycü, Nene Hatun, Kara Fatma, Emrah, Sümmani, Kırmaşzade, Fevzi Bey, Kadı Raif Efendi, Cemal Gürsel, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Kemalettin Kamu, Şerif Beygu, Solakzade Sadık Efendi, Hacı Haşıl, Nafiz Kotan, Rıfkı Salim Burçak, Raci Alkır, Nurettin Topçu, Kazım Yurdalan, Arif Sağ’ı ve ismini burada sayamadığımız önemli şahsiyetlerin hayatları belgesel haline getirilecektir. Sebahattin Bulut bu önemli insanlardan sadece birisidir.”