Erzincan Başsavcılığı’nın İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma kapsamında cemaatin etkin isimlerinin de aralarında bulunduğu 9 kişiyi gözaltına alması üzerine Başbakanlık’tan hükümetin etkin bir bakanının telefonla arayarak şüphelilerin bırakılmasını istediği bildirildi.
Cumhuriyet Gazetesi'nden İLHAN TAŞCI'nın haberine göre; Başbakanlık’tan gelen telefona karşın şüphelilerin mahkemeye sevk edilerek tutuklandıkları anlaşıldı.
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, soruşturmanın “canhıraş önünü kesme isteğinin” olayın Başbakan’a kadar uzanmasından kaynaklandığını belirterek 235 kişilik şüpheli listesinin tamamanın açıklanması gerektiğini vurguladı.
Erzincan Başsavcılığı’nın 16 ilde aralarında cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kamuoyunda Cüppeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Ünlü’nün de bulunduğu 235 şüpheliye yönelik gözaltı kararının ardından yaşanan tartışmaların yalnızca Erzurum ve Erzincan ile sınırlı olmayıp Başbakanlık’ın da “devreye” girdiği anlaşıldı.
Erzincan Savcılığı, 29 Mart seçimlerinden hemen önce Erzincan ile sınırlı olmak üzere örgüt üyelerine yönelik gözaltı işlemlerini başlattı. İlk aşamada Erzincan’da cemaatin etkin isimlerinin de aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin henüz sorguları bile başlamamışken Başbakanlık’tan Erzincan Başsavcılığı’na telefon açıldı.
‘BAKAN ARADI’
Edinilen bilgiye göre, telefonla, başsavcılığa şüphelilerin serbest bırakılması “talimatı” iletildi. Başbakanlık’tan başsavcılığı arayan kişinin hükümetin etkin isimlerinden bir bakan olduğu öğrenildi. Hükümetten gelen bu telefona karşın gözaltındaki 9 kişi, savcılık sorgularının ardından sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Ancak daha sonra avukatlarının tutukluluklarına yaptıkları itirazların ardından 7’si tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Telefonla ulaştığımız Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, İsmailağa soruşturmasına ilişkin sorularımıza, mevzuat uyarınca ancak Adalet Bakanlığı’ndan izin almamızın ardından yanıt verebileceğini söyleyerek yaşananlara ilişkin sessiz kaldı.
‘ŞÜPHELİ LİSTESİ AÇIKLANSIN’
CHP’nin hukukçu milletvekillerinden Mengü, İsmailağa soruşturmasında başından itibaren yaşananları “vahim” olarak nitelendirirken özel yetkili Erzurum savcılığının görevli olabilmesi için silahlı bir çetenin oluşması gerektiğini vurguladı. Erzincan’daki soruşturmada bir silahlı çete belirlemesinin olmadığını anımsatan Mengü, “Olayın Erzincan savcılığından Erzurum’a alınması çabasından anlaşılıyor ki, Erzurum Savcılığı’nda da Zekeriya Öz gibi çok güvendikleri bir savcı var. Şüpheli 235 ismin kim olduğunun çok net açıklanması gerekiyor. Kimler var bu listede? İki bakan, bir büyükşehir belediye başkanı ve bir gazete sahibi bu olayı kesmiyor. Olay daha derine gidiyor” diye konuştu.
Erzincan Başsavcılığı’nın doğru iş yaptığının Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı yaz kararnamesinde yerinden edilmek istemesinden de anlaşıldığını kaydeden Mengü, şu değerlendirmeyi yaptı: “Tüm bunlar Ergenekon’dan da vahim. 235 isimden söz ediliyor. Bu bile Ergenekon savcısı ile Erzincan savcısı arasındaki hukuk kalite farkını ortaya koyuyor. Erzincan savcılığı düğmeye basmaya hazırlandığında 235 kişiyi belirlemiş ve aynı anda soruşturma yapacak. Ucu başı açık olmayan, sonu belli bir iddianame düzenleyecek. Savcılık operasyonu zaten böyle olur. Her şey saptanır, deliller ortaya konulur. Önü kesilmek istenen dosyanın temelinde 235 şüpheli ismin açıklanmasını önlemek.”
“Soruşturmanın üzerine canhıraş atlamalarının sebebi tamamıyla Başbakan’a kadar gitmesinden” diyen Mengü, “Hani yargı istediği yere kadar gidecekti. İstedikleri yapılınca gidecek, hoşlanmadıkları soruşturmaların önüne geçilecek. Bunu anlamak mümkün değil. Bu olay yargının nasıl siyasallaştığını ortaya koyuyor” dedi.