Merkez Bankası tarafından hükümete gönderilen açık mektupta Liralaşmanın, orta ve uzun vadede enflasyonla mücadelede para politikası araçlarına vereceği desteğin üç kanalla gerçekleşeceği belirtildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2021'de yüzde 5 hedeflenen ancak yüzde 36 olarak gerçekleşen enflasyonla ilgili hükümete açık mektup gönderdi. Başkan Şahap Kavcıoğlu, Başkan Yardımcısı Taha Çakmak’ın imzasıyla Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye gönderilen mektupta enflasyonla mücadelede Liralaşma destekli stratejiye ilişkin kanallar paylaşıldı.
Mektupta kur korumalı hesaplar ve benzeri araçlar ile Türk lirası tasarrufların teşvik edileceği ve getirilerinin alternatiflerine göre geride kalmasına izin verilmeyeceği, TCMB likidite ve karşılık operasyonlarında Türk lirası araçlara geçişin kademeli bir şekilde yönetilmesi bildirilerek enflasyon ile mücadelede üretim kapasitesini geliştirerek kalıcı kazanımlar sağlayabilmek için, cari dengeyi destekleyen ve döviz kazandırıcı sektörlere yönelik fonlama ihtiyaçlarının uygun vadelerle lira cinsinden karşılanabilmesi önem arz ettiği vurgulandı.
Mektupta şu ifadeler yer aldı: “1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerekmektedir. Tüketici enflasyonu 2021 yılı sonunda yüzde 5 hedefi etrafında belirlenen belirsizlik aralığının üzerinde gerçekleşmiştir.
Bu çerçevede, hedeflenen patikadan belirgin olarak sapmanın nedenleri ile hedeflere ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklayan 2022 Ocak Enflasyon Raporu’nu ekte bilgilerinize sunuyoruz. TCMB sürdürülebilir fiyat istikrarını hedefleyen bir çerçevede, kısa vadeli geçici kazanımlar yerine uzun vadeli ve kalıcı başarı sağlayacak şekilde geniş kapsamlı bir temel para politikası gözden geçirme sürecini başlatmış bulunmakta, liralaşma stratejisi bu sürecin asli unsurunu oluşturmaktadır. Liralaşmanın, orta ve uzun vadede enflasyonla mücadelede para politikası araçlarına vereceği destek üç kanalla gerçekleşecektir.
Birincisi, kur korumalı hesaplar ve benzeri araçlar ile Türk lirası tasarruflar teşvik edilecek ve getirilerinin alternatiflerine göre geride kalmasına izin verilmeyecektir. Kur korumalı tasarruf araçlarının, yıllardır çözüme kavuşturulamayan çok kısa vadeli mevduat yapısının vade uzatımı dönüşümüne de destek olacağı daha şimdiden anlaşılmaktadır. Zorunlu karşılıklar ve kur korumalı mevduat kararlarımız ile liralaşma sürecinin orta vadede fiyat istikrarına kalıcı katkı sağlamasını beklemekteyiz.
İkincisi, TCMB likidite ve karşılık operasyonlarında Türk lirası araçlara geçişin kademeli bir şekilde yönetilmesidir. Para takas işlemlerinin toplam fonlama içerisindeki payının azaltılması başta olmak üzere, Türk lirasına erişimde Türk lirası cinsi teminat ve araçlar önceliklendirilecektir. Zorunlu karşılık politikalarında da bu ilke gözetilecektir.
Üçüncüsü, enflasyon ile mücadelede üretim kapasitesini geliştirerek kalıcı kazanımlar sağlayabilmek için, cari dengeyi destekleyen ve döviz kazandırıcı sektörlere yönelik fonlama ihtiyaçlarının uygun vadelerle lira cinsinden karşılanabilmesi önem arz etmektedir. Söz konusu hedeflere odaklanmış kredilerin desteğiyle üretimin finansmanında dış borçlanmaya bağımlılık en aza indirilerek, kurların serbest piyasa koşullarında ve ekonomik temeller etrafında uzun dönemli istikrarı için gerekli koşullar sağlanacaktır.
Fiyat istikrarını sağlayacak ve sürdürecek adımların başarısı için ekonomi politikaları arasındaki uyum ve toplumsal mutabakatın mümkün olan en geniş tabanda oluşturulması gereklidir. Bu bağlamda, sürdürülebilir fiyat istikrarı için başarı potansiyeli her zamankinden fazladır. Mali disiplin duruşunun enflasyonla mücadeleye verdiği desteğin yüksek olması beklenmektedir.
Vergilendirme stratejilerinin fiyat istikrarı hedefleriyle tam uyumlu hale getirilmesi ve ticarette fiyat rekabetini engelleyen unsurlara karşı Kamunun denetim, gözetim ve düzenleme kapasitelerinin etkin kullanımı; fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilebilmesi için önemini korumaya devam edecektir.”