Üniversite rektörlüklerine, TSK ile Polis Akademisi’ne bağlı yükseköğretim kurumlarından ilişiği kesilen 800 öğrencinin yerleştirilmesi için talimat geldi. Üniversite özerkliğini hiçe sayan YÖK talimatında öğrencilerin hangi bölümlerde okuyacağı bildirilirken Boğaziçi Üniversitesi’ne 20 kişi (1 Makina, 1 Elektrik, 18 Endüstri Mühendisliği) yerleştirildi!
BÜ hocaları, “Karar, 5806 sayılı Af Yasası’nın 15. ve 16. bentlerine dayandırılıyor ancak geçmişte aflar, öğrencilerin ‘ayrıldıkları’ veya atıldıkları kurumlara dönmesi ile sınırlıydı, şimdi ise benzeri görülmemiş bir ‘af uygulaması’ yapılıyor” diyorlar. Bu bölümlere çok başarılı öğrenciler bile girmekte zorlanıyor.
ORHAN BURSALI/CUMHURİYET
Büyük Rezalet
Şu sıralarda YÖK, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı yüksekokullardan ilişkisi kesilen 800 “öğrenci”yi, tepeden inme olarak, seçtiği üniversitelere yerleştiriyor. YÖK, rektörlüklere, hangi öğrencilerin hangi bölümlere kaçar tane yerleştirileceği konusunda talimat geçti. YÖK örneğin 20 “öğrenci”yi Boğaziçi Üniversitesi’ne (1 Makina, 1 Elektrik, 18 Endüstri Mühendisliği) yerleştirdi!
YÖK, BÜ’ye şu kararını geçmiş:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında önlisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken 07/06/1995 tarihinden bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar her ne sebeple olursa olsun okulları ile ilişkisi kesilenler.. bu kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içerisinde başvurmaları halinde, Yükseköğretim Kurulu’nca öğrenim görecekleri fakülte veya yüksekokulları belirlenir” hükmü yer almaktadır... Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişkisi kesilen ekli listede isimleri.. Üniversiteniz Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde eğitim görmesine karar verilmiştir...”
***
Neden ve nasıl öğrenimle ilişkisi kesildiğini bilmediğimiz “öğrenci”lere önce Meclis piyangosu ve iltiması yapılmış, arkasından da bu uygulamayı hayata geçiren bir YÖK piyangosu vurmuş durumda!
Sınavlarda büyük olasılıkla üniversiteye bile giremeyecek kimseler, “yasa” ile, hem de iyi bölümlere yerleştiriliyor!
Bu “Tanrının seçilmiş kullarına” büyük bir armağan olsa gerek!
Seni şuraya, seni de buraya atadım, diyor YÖK!
Kim bilir kimin nereye atanması gerektiği konusunda da epey kulis yapılmıştır!
Başarısız öğrencilere, ÖSYM dışında, “resen yatay geçiş” yaptırılıyor!
***
BÜ hocaları, YÖK’ün bu kararı konusunda rahatsızlıklarını şöyle dile getirmekte:
“5806 sayılı Af Yasası’nın 15. ve 16. bentlerine dayandırılıyor, ancak geçmişte aflar (ne denli yanlış olsalar da), öğrencilerin ‘ayrıldıkları’ veya atıldıkları kurumlara dönmesi ile sınırlıydı, şimdi ise benzeri görülmemiş bir ‘af uygulaması’ yapılıyor.”
Çok çok iyi puanlar elde etmelerine rağmen, binlerce öğrenci bu bölümlere giremezken, üstelik yine başarılı binlerce öğrenci bu bölümlere yatay geçiş bile yapamazken, YÖK 800 başarısızı hepsinin önüne geçirmekte ve torpilli denebilecek bir kararla devlet üniversitelerine yerleştirmekte!
***
Bu uygulamayla, anayasanın eşitlik, eğitimde fırsat eşitliği gibi temel ilkeleri bile çiğnenmektedir! Bu bir Meclis kararı olmasına rağmen, YÖK bu anayasaya aykırı duruma itiraz edebilirdi!
Dahası, üniversitelere sorma gereğini duyabilirdi! Oysa tepeden emirle hareket etmeyi tercih etti! Böylece üniversitelere YÖK’ün “emir kulu durumu” da bildirilmiş oldu.
Üniversite yöneticileri diyor ki: “Bu akademik özgürlüğe bir darbe olduğu gibi, gelenler bizim öğrencilerimizden çok farklı bir altyapıya sahip, dersler aksayabilir, üniversitelerde yaşamı bozucu bir nitelikte bile olabilirler...”
Meclis’ten geçen öğrencilere Af Yasası’nın 15. ve 16. bentlerinin iptali için CHP’nin neden Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadığı ve bu öğrenim rantına göz yumduğu da ayrıca sorgulanıyor!
Şimdi ise bazı üniversitelerin yönetim kademelerinde toplantılar yapılmakta ve YÖK’ün bu kararının geri çevrilmesinin yolları aranmakta!
Burada üniversitelerin en önemli dayanak noktası da “özerklik”. Üniversiteler özerkliği öne sürerek YÖK’ün kararını geri çevirebilir. Diğer bir yol da idare mahkemelerine başvurarak YÖK’ün bu kararını iptal yollarını araştırıyorlar!
İlginç olan bir gelişme de, bazı devlet üniversitelerinin YÖK’ün kararını emir kabul ederek, nasıl uygulanacağı konusunda usul ve esasları ilan etmeleri!
Bu durum, üniversitelerin özerkliklerine bile sahip çıkacak evrensel bir üniversite bakışından, düşüncesinden ve bilincinden ne kadar uzak olduklarını gösteriyor!
Meclis’in neredeyse hemen her yıl affı gündeme getirmesi, başarısız olmuş, artık öğrencilikle ilişkisi kalmamış kimseleri yasa zoruyla öğrenci yapması, üniversitelerin kalitesine de darbe vurmaktadır!
Olayın ilginç yönü, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı yüksekokullarda okuyamayacak durumda oldukları için ilişkisi kesilmiş kimselerin bu affa ve YÖK tarafından yerleştirilmeye mazhar olmalarıdır!
Kim bunlar?
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı okullardan ilişkilerinin kesilme nedeni nedir?
Bunları bilirsek, konu daha bir aydınlığa kavuşur!