İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Kadir Topbaş ve ailesinin ortak olduğu Saray Muhallebicileri zincirine hammade sağlayan Saray Çiftliği’nin dere yatağında ve kaçak çıkmasında ilginç bir gelişme yaşandı.
Çağdaş Tuzla Gazetesi, Akfırat Belediyesi’nin konuyla ilgili Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu dilekçesine ve muhattapların yargılanacağını gösterir belgeye ulaştı. Ancak dikkatli bakınca Akfırat Eski Belediye Başkan Vekili Sakıp Kurt’un dilekçesinde bir tuhaflık dikkat çekiyordu. Dilekçede hakkında suç duyurusunda bulunulan kişinin, arazi sahipleri değil, yasal olarak hiç bir sorumluluğu olmayan bir yakınları –Mehmet Kuzgun- için verildiği görüldü.
Mehmet Kuzgun hissedar bile değil!
Çiftilğin kurulduğu Tuzla Tepeören 775 parseldeki hisse sahipleri arazi dağılım cetvelinde açıkça görülüyor. Bu cetvele göre 42.400 metrekarelik arazinin 21.200 metrekaresinin Mustafa Kuzgun, 10.600 metrekaresinin Ömer Faruk Maviyıldız kalan 10.600 metrekaresinin ise Osman Maviyıldız adına tescillendi. Yani arazide Topbaş’ın hemşehrisi Mustafa Kuzgun ve Topbaş’ın kuzenleri Maviyıldızlar eşit olarak ortaklar. Ancak arazinin maliklerini gösteren dağılım cetvelinde hakkında “kaçak yapı yapmaktan” suç duyurusunda bulunulan Mehmet Kuzgun adında birinin hissesi yok!
Mehmet Kuzgun 2009/638 nolu dosyayla Tuzla Asliye Ceza Mahkemesi’nde 3.11.2009 tarihinde, saat 09.30 tarihinde duruşmada yargılanmaya başlayacak.
Belediye kasıtlı olarak mı yanılttı?
Tuhaflık, Akfırat Belediyesi’nin konuyla ilgili yazışmalarda da açıkça görülüyor. Belediye konuyla ilgili hisse sahiplerine gönderdiği her yazıyı Mehmet Kuzgun adına göndermiş. Yani arazi sahibi olan Topbaş’ın kuzenlerinin hiç bir belgede adı geçmiyor!
Neyi amaçlıyorlar?
Tüm yazışmalarda ve suç duyurusunda asıl maliklerin yerine başka birinin adının geçmesi yargıyı yanıltmaya çalışmaktan başka ne olabilir? Mehmet Kuzgun hissedarı bile olmadığı bir parsele kaçak bina yapılmasından yasal olarak sorumlu olamayacağına göre dava düşmez mi? Yani amaçlanan bu mudur? Belediyenin ceza tutanağı da Mehmet Kuzgun adına hazırlanmış olduğu halde, tutanağı teslim alan 'Ortağı' parafıyla Maviyıldızlar'ın babası Halim Maviyıldız olmasına rağmen, diğer ortaklar neden suç duyurusunda yer almamaktadır? Belediye kimi neden korumaya çalışmaktadır?
Topbaş “mahkemelik” demişti ama...
Kadir Topbaş, binanın dere yatağında ve kaçak olduğuna dair haberimizin ardından bir açıklama yayınlayarak “adı geçen işletme sahipleri belediyle ile davalık olmuş ve yargısı halen sürmektedir.’’ Demişti. Topbaş’ın söylemek istediği, “İş yargıda. Durumu belli değil”di. Ancak, yargıda olan Akfırat Belediyesi’nin suç duyurusuyla açılan ceza davası. Yani hissesi bile olmadan yargılanan Mehmet Kuzgun, bu davada 1 ila 5 yıl arası hapis istemiyle yargılanacak. Dolayısıyla bu dava, yıkıma engel değil.
Tuzla Belediyesi burayı neden yıkmıyor?
Çiftliğin bulunduğu Tepeören, beldelerin kapatılmasından sonra Tuzla’ya bağlandı. Ancak seçimlerden buyana 6 ayı aşkın süre geçmesine rağmen Tuzla Belediyesi konuyla ilgili hiç bir girişimde bulunmadı. Dere yatağında, yeşil alanda, imarı olmayan yerde kaçak olduğu tüm belgelerle ortada olan, yıkım kararı bulunan, sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulan bu binaları yıkmak için Tuzla Belediyesi’nin ne beklediği merak konusu...
775 parseldeki hissadarların dağılım cetveli
Akfırat Belediyesi'nin suç duyurusu
Belediyenin ceza tutanağı da Mehmet Kuzgun adına hazırlanmış olduğu halde, tutanağı teslim alan 'Ortağı' parafıyla Maviyıldızlar'ın babası Halim Maviyıldız.
Dava açıldığına dair belge