Türkiye İş Bankası'nın, Dünya Gazetesi'nin katkılarıyla düzenlediği "İş'le Buluşmalar" toplantısı Trabzon Nov Otel'de gerçekleştirildi.
İş'le Buluşmalar toplantısı verilen aranın ardından Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünde düzenlenen ve Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Turgut Gür, Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik ve Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt'un konuşmacı olarak katıldığı panelle devam etti.
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Yücelik, neden Trabzon'da yatırım yaptığına dair açıklamada bulunurken, ülke ve bölge ekonomisine dair düşüncelerini aktardı. Bir tarih ve kültür şehri olan Trabzon'u çok sevdiğini belirten Yücelik, şunları söyledi: "Biz niye Trabzon'a geldik, benim hep rüyamdı. 3 Trabzonlu hemşehrimiz varmış iş bankasının kuruluşunda biz de 1992 yılında vali, belediye başkanı ile toplantı yaptık, Aşkale çimento özelleştiriliyordu, biz de bir kurtuluş savaşı başlatıp burayı alalım diye düşündük. Benim 5 kişiyle kurduğum şirketin 3 kişisi de Trabzonluydu. Biz bir hayalin peşinde koşuyorduk, o günkü şartlarda hayaldi. Biz de Allah'a inandığımız gibi müteşebbis arkadaşlarımızla Allah nasip etti ve çalışmaya başladık"
Ticaretle uğraşan bir ailenin çocuğu olduğunu anlatan Yücelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Allah'a inandığın gibi işine inanacaksın, Allah insanı boşta koymaz, yolunu açar. Eğer sen işe inanmıyorsan niyetinde bir halislik yoksa Allah için o işi başarmak mümkün değil. Türkiye'de 164'e geldik, Giresun'dan başlamış Erzincan Gümüşhane yayılmış yayılmaya devam ediyor o hayal edilmiş şirket bugün bölgenin gururu haline gelmiş. İstihdama büyük katkı sağlıyor. 1 yılda Trabzon'da yüzbin kamyon giriş çıkış yapmış
Çimento Fabrika'ya. Bunlar insanı gururlandırıyor, yorgunluğunuzu unutuyorsunuz. Allah'a dua ediyorum, bizi bankacılara muhtaç etmesin diye. Sözümüz bankacılık sisteminedir. İş Bankası'yla çalışmadım, ama bundan sonra inşallah çalışacağım. Bir prof hocamız Tv den konuşuyordu bu sanayiciler bozuyor diyordu, hocam tamam da sanayiciler nasıl moral bozuyor dedim, Millete moral motivasyon lazım, bir baba çocuklarına akşam, 'oğlum batıyoruz' dedimi her şey battı gitti, bir şeyi belirli şeyler çerçevesinde anlatılırsa daha iyi olur. Bankalara gelince, hükümet ile de çok uğraştık, bu torba yasa çıkmasaydı bütün esnafın durumu ne olurdu, esnaf maliyeye gidiyor belge alamıyordu ihale alamıyordu, çarklar durmuştu, sağolsun Ali Babacan'la da konuştuk, o çıktı, yasa çıktı da çarkları döndürmemiz lazım. Bunun esas nedeni yaşadıklarımızda biliyoruz her yıl kriz, iki yılda bir ülke krizle karşı karşıya kalıyor"
Bu ülkenin tek çıkış yolunun üretim olduğunu anlatan Yücelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üretim, üretim, üretim ve ihracat, ihracatla parayı getireceğiz hem de istihdamı çözeceğiz. Üniversitelerin bizlerle beraber çalışması lazım. İşsizlik var diyoruz, kimse normal iş beğenmiyor ve işte çalışmıyor, yetişmiş eleman konusunda desteğe ihtiyaç var. Bizim yapmamız gereken şey kolektif çalışmayı ortaklık kültürünü ön plana çıkarmamız lazım. Öyle bir rüzgar esiyor ki bunun önünde durmanın imkanı yok. Yabancı sermaye telefonlara, parakende sektörüne geliyor, hazır parayı al götür, üretime, istihdama dönük çok ciddi manada üretim yapan işler yok. Parakende sektörü her ilimizde olduğu gibi mağazasını açıyor i ş merkezini kuruyor, kapıdaki arkadaşımız dahi onun sırtına yüklüyor. Gelsin yabancı sermaye buyurun üretime gelsin, ülke öyle kalkınacak, bizim biran önce bu üretim seferberliğini yapmamız lazım ben acizane bunu her toplantıda hükümet yetkililerine söylüyorum. Biz Trabzon'da filtre sistemi kurduk Türkiye'ye ilk getiren biziz. Fabrikanın yıllık satışı 1 milyon tona çıktı. Eskiden 200 bin ton idi. Biz çok akıllı ve uzman da değiliz Allah bir şeyi nasip etti işimize çok sarıldık, 93'ten önce çok rahat bir adamdım, bu işe girdikten sonra (bir arkadaş niye bu kadar kilo verdin diyorgit sen de borçlan dedim) tv seyredip gazete okumuyorum, yollarda dolanıyorum, moralim bozuluyor. Borçlanmak normal, gelirin ile borcunu ödeyebiliyorsan öde yatırımını da yap ama hepten borçlanmak, intihar ondan daha kolay. Trabzon'a niye geldik, seviyorum Allah için seviyorum halkı seviyorum, dik, yapma falan değil, hemen cevap veriyor, yüzüne söylüyor o da benim hoşuma gidiyor, yüzüne yanlış veya başka birşey diyor, halk bizim o yöreye yakın, yoksa başka fabrikalar vardı ama biz buraya çıkmakla limana çıktık, dünyaya açıldık, biz şimdi o bölgelerde 20 fabrikan da olsa ihracat yapman çok zor."
İSTESELER TUZLA'DAKİ GEMİCİLİK SEKTÖRÜ BURAYA GETİRİLİR
Trabzon'a gelmekle dünyaya açıldıklarını anlatan Yücelik, sözlerini şöyle tamamladı: "bu da şirketimizin büyüyüp gelişmesine ufkunun açılmasına daha fazla katkı sağladı, Van'a da gittik orada da deniz var ama etrafı çevrili bir yere gitmiyor. Tarabya Oteli'nin yeri gibi ama başka yere ulaşımı yok, Trabzon Kadeniz'de bana göre çok önemli yer. Gelişmesi müsait olan yerler. Dünya kenti gibi on yirmi uçak inip kalkıyor. Biz Mısır'dan mal getiriyoruz, denizden gitme şansın var, bu deniz çok büyük nimet, bunu iyi kullanmak ve Trabzon'un gelişmesini sağlamak lazım. Bir noksanlığı, bizim bölge gibi belirli odaklar var onu aşmamız lazım. Muazzam atak yaptı, bazı bölgeler, bunu nasıl yaptılar diye inceliyorum. Kayserililer birisi bir şey yaptımı onu kıskanmıyor, burada o noksan. Bunu aşmamız lazım, bugün Trabzon'da marka olmuş şirketler var, Hekimoğlu Avrupa ülkelerine mal satıyor, göğsüm kabarıyor. Oltan Gıda, Türkiye'nin ön sıralarında bir firma. Bunları çoğaltabiliriz, burada birbirimize omuz verirsek kol kola daha iyi şeyler ortaya çıkar bölgenin ve ülkenin refahı daha da artar, Trabzonlu dünya çapında dışarıda işadamları var. Karadeniz sahilinden çok dışarda çok büyük işadamları var, isteseler Tuzla'ya sıkışmış gemicilik sektörünü buraya getirebilirler"