Cumhuriyet İş merkezinin altında yaklaşık 2 dönümlük alanda marketçilik yapan bir tüccarın yaşadıkları haberdar olanlar tarafından “olmaz bu kadarı” şeklinde değerlendiriliyor., İşyerinin önünde bulunan ve tapu kaydı ile kendisine ait olan 750 m2’lik alanın ilgisi olmayanlar tarafından kiralanıp Belediye tarafından da otopark ruhsatı verilmesi, iş adamını milyonlarca lira zara uğrattı.
Konuya ilişkin DADAŞTV’nin edindiği bilgilere göre, Cumhuriyet İş merkezi yönetimi hiçbir hukuki hakkı olmadığı halde, söz konusu tüccara ait tapulu arsa, üstelik dükkanının kapısının önündeki alan üçüncü şahıslara kiralanıyor. Garip olanı, Yakutiye belediyesi de, buraya otopark ruhsatı verip, şehrin göbeğindeki işgale resmiyet kazandırıyor.
Durumu öğrenen işadamı defalarca Belediye’ye gidip, mağdur olduğunu, müşterilerinin dükkana giremediğini, bırakın müşteri giriş çıkışını, dükkanına mal taşınmasının dahi bu halde zora girdiğini, dolayısıyla yapılan bu haksız ruhsatlandırmanın iptalini talep ediyor. Belediye hukuki hiçbir gerekçe göstermeden, “biz yaptık oldu” tarzı bir yaklaşımla tüccarın itirazlarını reddediyor. Çaresiz kalan iş adamı mahkemeye müracaatla işin çözümü cihetine gidiyor. Uzun süren hukuki süreç, işadamını haklı buluyor ve bu gayri hukuki ve gayri ahlaki durum düzeltiyor…
MİLYONLUK TAZMİNATI KİM ÖDEYECEK?
Bu noktada, “iyi ki hukuk var” diyorsunuz da… Bu güne kadar ki, haksızlığın karşılığı ne olacak? Edindiğimiz bilgilere göre, mağdur tüccar bu haksızlığa sebep olanlar hakkında yüklü miktarda tazminat davaları açmaya hazırlanıyor. Kuvvetle muhtemel ki, açılacak bu davaları da kazanacak. Peki para kimden çıkacak?
Yakutiye Belediyesi yetkililerince yapılan bu açık haksızlığın bedeli hazineden karşılanacak. Daha doğru bir ifadeyle 70 milyonun sırtından çıkacak. Peki böyle mi olmalı? Olmamalı. Başta belediye başkanı ve o ruhsata imza atan olmak üzere ilgili şahıslar bu bedeli ceplerinden ödemeliler.
CUMHURBAŞKANINA, BAŞBAKANA MEKTUP!
Bilinçli bir işadamı olan mağdur Avukatları kanalıyla, uğradığı zararı tazmin cihetine giderken, aynı zamanda da, başta Başbakan Tayip Erdoğan olmak üzere, Ak Parti’nin ilgili birimlerine, bütün Parti Başkanlarına hatta Cumhurbaşkanına varıncaya kadar her tarafa durumu bildirmeye hazırlanıyor. Gerekçesi de, bilinçli vatandaş kavramına uygun; diyor ki, “benim başıma gelen bir başkanının başına gelmesin diye ne gerekiyorsa onu yapacağım. Hem de sonuna kadar”
DADAŞTV HABER YORUM SERVİSİ