Bir süre önce CHP Erzurum İl Başkanlığı görevine atanan Avukat Tuncer Aktaş, Yönetim Kurulu üyeleri ve parti ilçe başkanlarıyla Aziziye ilçesine çıkarma yaptı. Ilıca’daki Şeker Fabrikası yerleşkesinde bulunan Şeker-İş Sendikası’nı ziyaret eden Başkan Aktaş, Sendika Şube Başkanı Metin Keskin’le özelleştirme süreci hakkında görüştü. Özelleştirme kapsamında bulunan Şeker Fabrikası’nın süreçten çıkarılması için gereken girişimlerde bulunacaklarını ifade eden Aktaş, özelleştirmenin olumsuz yönlerine vurgu yaptı.
//AKTAŞ:ÖZELLEŞTİRME DURDURULMALI
Aktaş, sendika binasında yaptığı açıklamada, özelleştirmenin olumsuz yönlerine değinerek, “Ülkemizde özelleştirme süzgecinden geçen Telekom, TEDAŞ, Ereğli Demir Çelik işletmeleri, SEKA, Seydişehir alüminyum tesisleri, Et Balık Kurumları ve birçok şirket ülkemizin elinden yabancı şirketlere çok ucuz fiyatlara satılmış bulunmaktadır. Şimdi ise, Cumhuriyet’in kuruluşu ile gündeme gelen ve yapımı bütün Türkiye geneline yayılan şeker fabrikaları, hükümet tarafından tıpkı önceki özelleştirmeler gibi talandan mal kaçırırcasına, babalar gibi satılmaktadır. Şeker fabrikaları satılırsa ne olacaktır? 18 ile 20 şeker fabrikası kapanacak, bölgesel kalkınma sekteye uğrayacaktır. Türkiye şeker üretiminden tamamen çekilecek, bir pazar haline gelecektir. Dışa bağımlılık ve dış borçlanma ihtiyacı daha da artacaktır. Şekerin yan ürünleri olan melas, küspe, yem, alkol gibi ürünlerde dışa bağımlı olunacak, Ortadoğu ve Balkanlar’ın fabrika yapan fabrikaları kapanacak. Yaklaşık 1 milyon dekar alanda pancar tarımı yapılmayacak. Pancar üretimi yüzde 40 ile 50, istihdam ise, yüzde 60 oranında azalacaktır. Şeker üretimi 650 bin ton civarında daralacaktır.” diye konuştu.
//AKTAŞ, EBK’DA KAZANDIĞIMIZ HUKUK ZAFERİNİ YİNE KAZANABİLİRİZ
Özelleştirmenin katma değer üzerinde olumsuz etkiler oluşturacağını belirten Aktaş, “Şeker fabrikasının özelleştirilmesiyle ülke ekonomisinde 1,5 milyon TL’den fazla katma değer kaybı yaşanacak. 350 binin üstünde pancar üreticisi tarımdan dışlanacak. 9 binden fazla çalışan işsiz kalacaktır. Yan sektörler göz önüne alındığında ise, yaklaşık 6 milyon kişi bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Göç ve güvenlik sorunları meydana gelecek, Türkiye’nin 2015 yılında AB’ye üye olması durumunda, AB Şeker reformu gereği ülkemiz şeker sektöründen tamamen çekilmek zorunda kalacaktır. Özelleştirme neticesinde pancara dayalı şeker üretiminden vazgeçilmesiyle GDOlu nişasta bazlı şeker ve tatlandırıcıların yaygınlaşması halk sağlığını tehdit edecektir. CHP olarak, daha önce Et ve Balık Kurumu’nun özelleştirmesinin iptali ile ilgili dava açtık ve davayı kazandık. Bu konuyla ilgili olarak her türlü hukuki desteği de vermeye hazırız.” şeklinde konuştu.
//ŞEKER FABRİKASI BÖLGE EKONOMİSİNİN CAN DAMARI
Şeker-İş Sendika Başkanı Metin keskin de, ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek, CHP li yöneticilere teşekkür etti.
Özelleştirme ile ilgili olumsuzluklara değinen Keskin, “Şeker fabrikaları doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye’de 5 milyon insan için istihdam kapısı anlamına geliyor. Erzurum Şeker Fabrikası ise, bu kente yılda 80 milyon TL para kazandırıyor. 15 bin çiftçi bu kapıdan nasipleniyor, aileleriyle birlikte şeker fabrikasından geçinenlerin sayısı 100 bini buluyor. Devlete hiçbir zararı olmayan ve her yılı kârla kapatan bu kurumun özelleştirilerek atıl duruma getirilmesini istemiyoruz. Üretimin dışındaki açık, kaçak şeker ve tatlandırıcılarla kapatılıyordu. Bu tür tesislerin sayılarının artırılması gerekirken, özelleştirilerek kapatılmak istenmesine bir anlam veremiyoruz. Türkiye’nin, elenecek olan ülkeler arasına sokulmaması için takip edilmesi gereken bir yol var, o da; özelleştirmeleri 2014 yılına kadar gündemden çıkarmaktır. CHP’ye duyarlılığından dolayı teşekkür ediyoruz.” dedi.