Taraf Gazetesi'nden Mehmet Baransu'nun haberinde şok iddia... Elazığ'da tim komutanı, nöbette uyuyan askere ceza olarak pimini çektiği el bombasını tutmasını emretti... Bombanın mandalını 45 dakika elinde sıkan er gücü tükenince patlama meydana geldi, 4 er şehit oldu...
İŞTE MEHMET TEĞMEN’İN İFADESİ
Dört askerin hayatını kaybettiği olayla ilgili 8. Kolordu Komutanlığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Teğmen Mehmet Tümer’in ifadesi şöyle "17 Haziran 2009 tarihinde de taburun geçici olarak görevlendirildiği Elazığ-Karakoçan Nohuttepe Üs Bölgesi’ne katıldım.16 Ağustos 2009’a kadar Tim Komutanı olarak görev yaptım. Tabur Elazığ İl Jandarma Komutanlığı’nın harekât ve komutasına verilmişti.
16 Ağustos 2009 tarihinde Nohuttepe Üs Bölgesi’nden timimle birlikte Saat 20:30 civarı ayrıldım. Yaya intikalle Düztepe mevkiine gittik. Saat 23:00 civarı geçici üz bölgesi tesis ettik ve sabaha kadar gözetleme yaptık.Saat 09:30’da uyandığımızda Uzman Çavuş Şakir Akçan Bixi mevziinde görevli İbrahim Öztürk ve Ahmet Şensoy’un uyuduğunu tespit ettiğini ve İbrahim Öztürk’ün el bombasını aldığını bildirdi.
İBRAHİM’E BOMBASINI SORDUM
Saat 10:30 civarında İbrahim Öztürk’ü mevziinde ayakta gördüm, yanına gidip el bombasının nerede olduğunu sordum. Bu sırada Ahmet Şensoy istiharat için uyuyordu. İbrahim el bombasını mevzii içinde aradı, bulamadı.
Halen el bombası alınmış olduğundan haberdar değildi. Normalde mevziiye yerleştiklerinde el bombalarını mevzii içinde ulaşabilecekleri bir yerde muhafaza etmeleri gerekir. El bombasını bulamayınca beraberimde götürdüğüm bombayı göstererek ‘burada, gece uyuduğun için alındı’ dedim. Fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çekerek ‘mandalını bırakmadığın sürece patlamaz’ deyip bombayı eline verdim. Bundan maksadım, el bombasının önemimi kavraması idi.
Mevziinden ayrılmasını emrederek mevziime döndüm. İki mevzii arasında yaklaşık 15 metre kadar mesafe vardır.
Mevziide iken İbrahim Öztürk’ün, kendi mevziinin yakınındaki roket mevziine gittiğini gördüm. Bu iki mevzii arası takriben 20 metre kadardır. Uyarıp mevziinde beklemesini emrettim.
Yanıma geldi pimi istedi. Gelip takacağımı söyleyip mevziisine gitmesini söyledim. Mevziine döndü, bir iki dakika sonra tekrar roket mevziine gittiğini fark ettim.Bu kez yanıma çağırdım,tekrar mevziine gidip oturmasını,pimi gelip takacağımı söyledim.Bu sırada ben kendi mevziimde idim.
DÖNDÜM VE PATLAMA SESİ DUYDUM
Yanımda Yiğit Acer, 5 metre kadar yakınımda Soner Süvari Astsubay ile Şakir Akçan Uzman Çavuş vardı, İbrahim mevziine döndü.
Ben de Şakir Uzman ile Soner Astsubay’ın yanına gittim. Yaklaşık 15 dakika kadar sonra patlama sesi duyuldu. Saati hatırlamıyorum, 11:00 - 11:30 arası olabilir.
Sonradan duyduğuma göre İbrahim elindeki el bombasıyla benim göremeyeceğim şekilde üç mevzi dolaşmış, üçüncü mevziide patlama gerçekleşmiş. Patlama sesini duyunca koşarak sesin geldiği yere gittim. İbrahim’in mevziinin önünde şiarın üzerinde yüzükoyun yığıldığını gördüm.
Elazığ'da 4 askerin ölümüyle sonuçlanan patlamanın, nöbette uyuyakalan bir erin komutanı tarafından cezalandırılmak istenmesi sonucu yaşandığı ortaya çıktı.
Taraf gazetesinin haberine göre olayın bir kaza sonucu değil nöbette uyuyakalan Er İbrahim Öztürk'ün komutanı Teğmen Mehmet Tümer tarafından cezalandırılmak istenmesi nedeniyle yaşandı.
Teğmen pimini çektiği el bombasını Er Öztürk'e verdikten sonra "Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın" dedi. Ama pimi almak için çok uğraşan Öztürk saatler sonra bomba patlayınca 3 arkadaşıyla birlikte hayatını kaybetti.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, 17 Ağustos 2009'da devriye görevi yapan Uzman Çavuş Şakir Akçan, 05.00-07.00 devriyesine saat 06.00'da attı.
Öztürk ve arkadaşı Ahmet Şensoy'un nöbet yerinde uyuduğunu gören Çavuş Akçan, askerlerden Öztürk'ün mevzideki el bombasını Şensoy'un ise silahının alev gizleyenini aldı. Amacı askerlerin uyuduğunu kanıtlamasıydı.
Sabahın erken saatlerinde de nöbetçi askerlerin uyuduğunu söyleyip, komutanı Teğmen Mehmet Tümer'e el bombası ve alev gizleyenini verdi.
PİMİ ÇEKTİ BOMBAYI VERDİ
Teğmen Tümer vakit kaybetmeden, İbrahim Öztürk'ün nöbet tuttuğu mevziiye gitti. Er Öztürk'e el bombasını nerede olduğunu sordu. Er Öztürk, mevziiye bakmasına rağmen bombayı bulamadı. Teğmen Mehmet Tümer, "Akşam uyuduğun için alındı diyerek elindeki el bombasını asker İbrahim Öztürk'e gösterdi. Ardından da pimi çekerek kendisine verdi. "Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın" demeyi de ihmal etmeyerek mevziden ayrıldı.
KOMUTAN PİMİ GERİ VERMEDİ
Elinde pimi çekilmiş el bombası bulunan Er Öztürk, Teğmen Tümer'in bulunduğu mevziiye giderek "25 yaşına geldim. 75 gün askerliğim kaldı. Beni öldüreceksiniz" dedi ve pimi kendisinden istedi. Ama Komutan Tümer, "Nöbet yerine git, ben gelip takacağım zamanı biliyorum" karşılığını verdi. Bunun üzerine Öztürk, çevredeki diğer mevzilere, pim aramaya arkadaşlarından yardım istemeye gitti. İkinci kez Komutanın yanına geldiğinde yine aynı cevapla karşılaştı.
Tekrar mevziler arasında dolaşmaya başladı. Olayın üzerinden çok geçmeden de arkadaşları Mesut Bulut, İbrahim Yaman ve Ali Osman Altın'ın bulunduğu mevziye geldi. Bu sırada Öztürk'ün elleri terlediği için bomba büyük bir gürültüyle patladı. Öztürk ve 3 arkadaşı olay yerinde yaşamını kaybetti.
BÖYLE BİR EĞİTİM YOK
Başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Teğmen Mehmet Tümer fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çektiğini mandalı bırakmadığı sürece bombanın patlamayacağını şehit Er İbrahim Öztürk'e söylediğini ileri sürdü. Ancak ifadesi alınan sekiz tanık, birlik içinde pimi çekilmiş bir şekilde el bombası eğitimi verilmediğini vurguladı.
GÖRGÜ TANIĞI ERLER OLAY ANINI ANLATTI
Piyade Çavuş Yiğit Acar:
Şakir Uzman çantasından alev gizleyen ve el bombası çıkarıp, uyuyan askerlerden aldığını söyledi. El bombası ve alev gizleyeni Mehmet Teğmen’e verdim. O da 15-20 dakika sonra İbrahim Öztürk’ün yanına gitti ve geri geldi. Kütüklüğünden bir el bombası pimi çıkardı. El bombasından çıkarıldığını anlayan Soner Astsubayla Şakir Uzman, ‘ne yaptınız’ diye sordu. Mehmet Teğmen ‘ona iyi bir ders olsun’ dedi.
Piyade Uzman Çavuş Şakir Akçan:
Devriyede İbrahim Öztürk’ün gözetleme yapması gerekirken uyuduğunu tespit ettim. Yanındaki el bombasını aldım. Amacım sonradan uyuduğunu inkâr etmesini önlemektir. Ayrıca Emrah Göz’ü de uyurken gördüm ve onun da silahının alev gizleyenini almıştım. Mehmet Teğmen saat 09:30’da uyandığında durumu kendisine bildirdik. Mehmet Teğmen, malzemeleri alıp yanımızdan ayrıldı. 15-20 dakika sonra Mehmet Teğmen ardından da İbrahim Öztürk mevziiye geldi. Teğmen, İbrahim’in mevziden ayrılmamasını, birazdan gelip pimi takacağını söyledi. Bombanın piminin çıkartıldığını anladık. 15-20 dakika sonra da patlama oldu.
Piyade Er Recep Koyuncu:
Mehmet Teğmen, İbrahim’in mevzisine geldi. 10 dakika oturdular. Teğmenin elinde el bombası vardı, bombasının pimini çekip, İbrahim’e verdi. “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” dedi ve havan mevzisine gitti. İbrahim, teğmenden pimi vermesini istedi. “25 yaşındayım. 75 günüm kaldı, beni öldüreceksiniz” dedi. Mehmet Teğmen mevzisine gitmesini, zamanı gelince pimi takacağını söyledi. İbrahim daha sonra tekrar teğmenin yanına gitti. Pimi istedi. Teğmen yine vermedi. 5-10 dakika sonra da patlama oldu.