Eski İstanbul Metropolitan Planlama Koordinatörü Prof. Dr. Kaptan, “Biz 3. köprüye karşı çıktık, Topbaş bizi destekledi ama sonunda hükümete göre tavır belirledi” dedi.
Hüseyin Kaptan, Milliyet muhabiri Nedim Şener’in sorularını yanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BİMTAŞ bünyesinde oluşturulan İstanbul Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nin (İMP) eski Koordinatörü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, 3. köprünün, 2. köprü gibi İstanbul için “siyah bir kuşak” anlamına geleceğini söyledi.
2008 Mart’a kadar İMP Koordinatörlüğü’nü yürüten Prof. Dr. Hüseyin Kaptan’ın ani istifasının arkasında da hükümetin üçüncü köprü taleplerine ilişkin baskılar olduğu ortaya çıktı.
İstifasının ardından 17 aylık suskunluğunu 3. köprü projesi tartışmalarının ortaya çıkmasının ardından Milliyet’e bozan Prof. Dr Kaptan şunları söyledi:
‘Planımızda köprü yoktu’
“Biz merkez olarak her zaman 3. köprüye karşı çıktık. 2. köprünün kanunsuz siyah bir kuşak yarattığını, 3. köprünün de böyle bir sonuç doğuracağını anlattı. Topbaş bizi hep destekledi. Bizim 3. köprüyü içermeyen planlarımızı belediye meclisinden geçirdi. Ama merkezi hükümet köprüyü hep istedi. Topbaş ise hükümete göre tavır belirlemek zorunda kaldı ama ciddi bir ikilem içinde kaldı. Merkezi yönetim bilinen klasik tavrını devam ettirmiştir. Yani koordineli bir çalışma içine girmemiştir. Tabii Topbaş da devletin, hükümetin yerel temsilcisi. Şimdi ise hükümetle uyum için köprüyü savunuyor.”
‘Yerinde olmak istemem’
Kaptan, “Peki plana ve çalışmanıza bunca sevgi duyan bir başkan bugün bunlara ters bir biçimde 3. köprüyü savunmak durumunda kalıyor. Bunu nasıl anlamamız gerekir?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
“Evet, rıza göstermiştir, doğru. Köprünün güzergâhına rıza göstermiştir. Kadir Bey’in yerinde ben olmak istemem. Ben akademisyenim, benim için iş kolay. Ama onun için değil. Böyle büyük bir projede yerel yönetimin merkezi yönetimle karşı karşıya gelmesi risklidir, çok risklidir.”
‘3. köprü siyah kuşak’
3. köprü projesini “siyah kuşak” olarak yorulmayan Hüseyin Kaptan, İMP’deki birinci kuralın şeffaflık olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Bu merkezden gizli proje olmaz, gizli köprü projesi olmaz. Nasıl 2. köprü su havzalarının olduğu noktalardan geçtiyse 3. köprü de su havzalarından geçecek. 20 sene öncesine dönelim, Gebze’den yola çıkın, Ümraniye’yi geçin, Üsküdar sırtına kadar gelin, tüm güzergâh su havzası. Tamamı ormanlık alandı, hem de 2B kapsamında ormanlık alandı. Şimdi yapılara bakın, masum gecekondular mı? Değil. Birileri organize etmiş. Bir de fabrikalara bakın. İSKİ’nin yönetmeliğine aykırı yapılar değil mi? 3. köprü de aynısını yapacak.”
İstifa nedeni: Plan değişikliği istekleri
İstifa dilekçesinde “sağlık sorunlarını” gerekçe gösterdiğini belirten Prof. Dr. Kaptan, istifanın arkasında hükümetin İstanbul’a yapmayı planladığı yedi tünel, Dubai kuleleri, Haydarpaşa kuleleri, Galataport projesi ve 3. köprünün 1/100000 ve 1/25000’lik planlara işlenmesi yönündeki taleplerinin olduğunu açıkladı. Kaptan, merkezi yönetimden kaynaklanan görüş ayrılıklarını ve istifa sürecini şöyle anlattı:
“Anlaşmazlıklarımız ulaşımla ilgili konularda ortaya çıktı. Biz tünellere de karşıydık. Tarihi yarımadanın altından geçecek olan tünelleri 3. köprüden daha tehlikeli buluyoruz.
O bölgeyi sakınmak istiyoruz, altından E5 unsurları geçsin istemiyoruz. Ama şimdi o bölgenin altından tünel geçince yarımadaya büyük zarar verecektir. Haydarpaşa’daki gökdelenlere, Galataport projesine, Levent’teki Dubai kulelerine karşıyız. Bizim planlama biçimimiz, merkezi hükümetin projeleriyle çelişiyordu. İşte o zaman orada durmamak gerekiyordu. Bence o dönemde kendime göre dürüst bir tavır koydum ve istifa ettim. Bakın su havzasına yeni sanayi alanları yapıldı. Biz buna karşıydık. Yeni bir İkitelli yapıyorlar Hadımköy’de. Bunu plana işlediler. İstifa dilekçeme sağlık nedenlerini yazdım. Bu gerekçeleri mi yazsaydım? İstifa etmeseydim merkezi kapatırlardı. Önemli olan merkezin yaşamasıydı.”