Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı Projesi kapsamında Erzurum'un ilçe, belde ve köylerinde birçok ilkler yaşandı. Şehirde ilk kez Brüksel lahanası ve brokoli gibi ürünler yetiştirildi.
Proje kapsamında, boru hattının geçtiği köylerde altyapı sorunu giderildi, su şebekeleri yenilendi, köylere düğün salonu, misafirhane yapıldı. Çeşitli nedenlerle eğitimini tamamlayamayan yaklaşık 500 kız çocuğu da yeniden okula kavuşmanın sevincini yaşadı.
KAYA’NIN AÇIKLAMASI
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve BTC Proje Koordinatörü Prof. Dr. Mükerrem Kaya, BTC boru hattı şirketinin, Azeri petrollerinin Gürcistan ve Türkiye üzerinden taşınarak Akdeniz'de bulunan Ceyhan terminaline ulaştırılmak üzere kurulduğunu belirterek, şirketin hedefinin Azeri petrollerini dünyaya pazarlamak olduğunu söyledi.
BTC şirketinin, boru hattının geçtiği güzergahlarda, il, ilçe ve köylerin kalkınmasına yönelik sosyal sorumluluk gereği toplumsal yatırım yaptığını anlatan Kaya, yöredeki insanların sosyoekonomik yapısını iyileştirme ve geliştirmeye yönelik projeler uyguladıklarını belirtti.
PROJE SÜRECİ
Projenin 2003 yılında hazırlandığını belirten Prof. Dr. Kaya, 2005 yılında faaliyete geçirilen ve 2011 yılı sonunda son bulacak proje kapsamında, birçok faaliyetin gerçekleştirildiğini ifade etti.
Projenin ilk yıllarında, köylere hızlı destek programlarının uygulandığını anımsatan Kaya, "Proje sayesinde, köylerin içme suyu sistemleri yenilendi, kanalizasyon sistemleri kuruldu. İlk başlarda herkesin yararlanabileceği projeler uygulandı. Köy konağı, düğün salonu gibi yerler yapıldı. Okullarda bakım ve onarım çalışması yürütüldü. Başlangıçta, Valilik, Kaymakamlık, İl Özel İdaresinin de desteği alındı" dedi.
TARIM SEKTÖRÜNE KATKI
Proje uygulanırken, sürdürülebilir bir kalkınmayı sağlayabilecek kooperatiflere ihtiyaç olduğu için önce kooperatiflerde birebir bilgisayar eğitimi verdiklerini ifade eden Kaya, şunları kaydetti:
"Kooperatif ve derneklerin kurumsal kapasitelerini artırmaya yönelik faaliyetler gerçekleştirdik. Çünkü biz ayrıldıktan sonra projenin başlattığı faaliyetlerin devam ettirilmesi bizim ana hedefimizdi. Sürdürülebilir kalkınmayla, hem göçü önleme hem de insanların doğdukları yerde doymalarını sağlamaktı. Böylece kooperatiflere, derneklere olan güven arttı. Vatandaşın, çiftçinin, üreticinin derneklere olan güveni sağlandı."
Atatürk Üniversitesi ve BTC olarak Erzurum'da damızlık sığır yetiştiriciliği birliğini ayağa kaldırdıklarını ifade eden Kaya, "Birlik şu anda çok iyi bir durumda. Bu kuruluş, Erzurum ve bölgenin hayvancılığının gelişmesinde önemli bir Sivil Toplum Kuruluşu haline geldi. Bölge hayvancılığının gelişmesi açısından, aşılama, küpeleme, suni tohumlamayı gerçekleştiriyor" diye konuştu.
SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE İLK
Erzurum'da sebze yetiştiriliciliğinin çok az yapıldığını dile getiren Kaya, şöyle dedi:
"Proje kapsamında Erzurum'da ilk defa Brüksel lahanası, brokoli, karnabahar gibi sebzelerin yetiştirilmesini sağladık. Sebze Üreticileri Derneği ile bu işi yürüttük. Yıllarca kanalizasyon suyu ile sulanan sebzeleri, bu proje ile temiz suya kavuşturduk. Et Balık Kurumunun olduğu bölgede sebze yetiştiriciliğinde her zaman bu problem vardı. Erzurum'da temiz suyla fonksiyonel gıdalar yetiştiriyoruz. Bilimsel araştırmalar sonucunda elde ettiğimiz bilgileri, en iyi şekilde aktarma yolunun da bu olduğunu gördük. Bilimsel çalışmaları çiftçinin bahçelerinde uygulayabildik."
Erzurum'un Pasinler ilçesinde 18-20 dekarlık bir alanda karpuz üretimi de yaptıklarını belirten Prof. Dr. Kaya, "Lezzetiyle, aromasıyla, kokusuyla 10-12 kilogram ağırlığında karpuzlar ürettik. Pasinler'de iyi bir alternatif ürün kaynağı oluşturduk. Bölgede karpuz üretimi daha da yaygınlaşacak. Bu önemli bir gelişme. Her yerde karpuz hasadı sona eriyor, Erzurum'da hasat başlıyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Kaya, gece ile gündüz sıcaklık farkının fazla olduğu bölgelerde sebze ve meyvelerin lezzetinin fazla olduğunun, bunun bilimsel olarak kanıtlandığını ifade ederek, Pasinler'de ilk kez ürettikleri karpuzun çok lezzetli olduğunu söyledi. Sürdürülebilir bir sebze üretiminin yapıldığını vurgulayan Kaya, sebzelerin büyük marketlerde satıldığını belirterek, sebze ve meyvelerin çok kolay bozulmalarına rağmen hiçbir pazar sıkıntısı yaşanmadığını vurguladı.
ÇİLEK ÜRETİMİ YAYGINLAŞTI
Boru hattı projesiyle Erzurum'da çilek üretimini de yaygınlaştırdıklarının altını çizen Kaya, Erzurum'un çilek üretiminde önemli noktalara ulaştığını ifade ederek, şehirde sebze ve çilek üretiminde iyi bir yerde olduklarını vurguladı.
Projenin 2011 Aralık ayı sonunda tamamlanacağını hatırlatan Kaya, Alaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Erzurum Sebze Üreticileri Derneği, Alvar Tarımsal Kalkınma ve Beypınarı Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin projeden sonra da varlığını sürdüreceğini belirtti.
PROJE BEDELİ
BTC şirketi projesi kapsamında kız çocuklarının eğitimine yönelik de faaliyetlerin yürütüldüğünü ifade eden Kaya, "Çeşitli nedenlerle eğitimleri yarım kalan kız çocuklarını da okula kazındırdık. Anne ve babalarıyla görüşerek, kızlarının eğitimlerine devam etmeleri için ikna ettik. Yaklaşık 500 kız çocuğumuzun açık öğretime kayıtlarını yaptırarak, eğitimlerine devam etmelerini sağladık. Kazım Karabekir Eğitim Fakültesinden de kız çocuklarımıza ders vermeleri için hocalarımızdan destek aldık" diye konuştu. Proje ile "insanların doğdukları yerde, doymalarını" sağlamayı hedeflediklerini belirten Kaya, "Aksi halde büyük şehirlere göç ile bu iş çözülmez. Bunun çözülmesinin yolu, mutlaka kırsal kalkınmaya önem vermektir. Proje sayesinde köylerin çoğu daha yaşanabilir, cazip hale geldi" diye konuştu. İyi bir ekiple başarıya ulaşmanın kolay olduğuna dikkati çeken Kaya, "Projede, iyi bir ekiple başarılı olduk. Aralık ayının sonunda proje sona erecek. Proje kapsamında ilkleri gerçekleştirdik. BTC Ham Petrol Boru Hattı şirketinden 4 milyon dolar, uygulayıcıdan da 1 milyon dolar olmak üzere proje için 5 milyon dolar harcandı. Gerçekten bölgemiz için çok faydalı oldu" dedi.