Ceza infaz sisteminin değişmesiyle cezaevlerinde mahkûmların daha fazla süre kalmaya başlaması yer sorununu artırdı.
YAKLAŞIK 75 bin yatak kapasiteli cezaevlerinde mahkûm ve tutuklu sayısı 115 bine yaklaşınca, birçok cezaevinde “vardiyalı uyku” dönemine geçildi. Koridorlarda bile yatacak yer kalmayan cezaevlerinde, mahkûm ve tutukluların bir bölümü uyurken, bir bölümü onların uyanmasını bekliyor. 2007’de TBMM Şiddet Araştırma Komisyonu adına cezaevlerini inceleyen, Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği’nin Genel Başkanı Adem Solak, 7 bölgede, 17 cezaevinde araştırma yaptıklarını belirtti. Bu kapsamda cezaevi sorunlarıyla ilgili mahkûmlara anketler uyguladıklarını anlatan Solak, cezaevlerinde mahkûm ve tutuklu sayısının kapasitenin çok üstüne çıkmasının beraberinde büyük sorunlar getirdiğini aktardı.
Birlikte yatıyorlar
Bazı cezaevlerinde yatak ve yer yokluğu yüzünden aynı yatağı iki mahkûmun paylaştığını belirten Solak, dolaştıkları cezaevleri arasında Bursa, Eskişehir, Konya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Elazığ, Bergama’nın bulunduğunu belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mahkûm fazlalığı yüzünden sıkıntı olmayan hemen hiçbir cezaevi yok. Örneğin 550 kapasiteli Bursa Cezaevinde, mahkûm sayısı bin 500 civarında. Bırakın adım atmayı, nefes alacak yer yok. O yüzden de birçok cezaevinde mahkûmlar idare ile görüşüp kendilerine göre çözüm yolları bulmuşlar. Bunlar arasında vardiyalı uyku da yer alıyor.”
Solak, halen 700 bin kişi hakkında yakala emri bulunduğunu, bunların tutuklanması halinde cezaevlerinin durumunun artık düşünülemez hale geleceğini söyledi. Solak, halen bir kişilik odada 10 kişinin kaldığı cezaevi olduğuna dikkat çekti. Solak’a göre mahkûm sayısının fazlalığı, cezaevlerinin yetersizliği karşısında Adalet Bakanlığının eli, kolu bağlı.
Evet, ciddi bir yer sorunu var
ADALET Bakanı Sadullah Ergin de, cezaevlerindeki sıkışıklığı, “Maalesef doğru” diyerek kabul etti; ancak çözüm için çalıştıklarını da ekledi. Ergin, Hürriyet’in, “Cezaevlerinde vardiyalı uyku dönemine geçildi” başlığı üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: “Tabii başlık sizin tercihiniz; ama yanlış da denemez. Maalesef şöyle doğru. Cezaevlerimizin kapasitesi 75-80 bin civarında. Bugün ise 113 bin 500 tutuklu ve hükümlü var. O nedenle ciddi bir yer sorunu yaşanıyor. Tabii bunda en önemli etken ceza infaz sistemini değiştirmiş olmamızdır. Eskiden 100 gün ceza alan 40 gün yatıyordu. Yapılan düzenlemeyle bu süre 67 güne çıktı. Bunun yarattığı ciddi kapasite sorunu var. Sorunu aşmak için çok hızlı çalışıyoruz. Yeni cezaevlerini bitirmek üzereyiz, en kısa sürede açmaya çalışıyoruz.”
Rahşan affıyla mahkûm azalmıştı
KAMUOYUNDA “Rahşan Affı” olarak bilinen 22 Aralık 2000’de yürürlüğe giren “Şartla Salıverme, Dava ve Cezaların Ertelenmesi’ne Dair Kanun”dan önce cezaevlerinde mahkûm sayısı 73 bine çıktı. Yasadan toplam 23 bin kişi yararlandı ve cezaevlerinde önemli ölçüde rahatlama sağlandı. Mahkûm sayısı 50 bin civarına indi. Ceza indiriminden yararlananlardan o dönem yeniden suç işleyenlerin sayısı da 672 kişi olarak belirlendi ve bu yasadan yararlananların yüzde 2’sinin de altında kaldı. Ancak mahkûm sayısında daha sonra yeniden artış oldu.
Yeni Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 2005 Haziran’ında, cezaevindeki mahkûm sayısı da 75 bin olarak belirlendi. Yeni kanun da “af” niteliğinde düzenlemeler içerdiği için tahliyeler başladı. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 52 bine indi. Tahliye edilenlerin çoğu hırsızlık ve gasp benzeri suç işleyenler arasından çıktı. Ancak 2005 Haziran’ında yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu ardından, tahliye edilenlerin yeniden suça karıştılar. Onların dönmesiyle birlikte cezaevleri yeniden hızla dolmaya başladı.