95 yıllık geçmişiyle şanlı bir tarihi temsil eden Erzurum Karskapı Şehitliği’nin, bağrına kabul ettiği ilk misafirinin ise, Tuğgeneral Hafız Hakkı Paşa olduğu öğrenildi. 1. Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi’nde Albay ve Tuğgeneral olarak çeşitli görevlerde bulunan Hafız Hakkı Paşa, 36 yıllık kısa ömründe adeta cepheden cepheye koşarken, Kahraman Türk Subayı’nı Karskapı Şehitliği ile buluşturan ise, yakalandığı Tifüs hastalığı oldu. Hem 3. Ordu Komutanlığı’nın merkezinin Erzurum’da bulunuşu, hem de çetin savaş şartları dolayısıyla cenazesi İstanbul’a gönderilemeyen Hafız Hakkı Paşa, 1915 yılının soğuk bir Şubat gününde Erzurum’da toprağa verilirken, kahraman kumandanın defnedildiği alan, zaman içerisinde bugünkü Karskapı Şehitliği halini aldı.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu’nun çıkardığı; “Erzurum Karskapı Şehitliği’ndeki İki Mezar” adlı dev eserde, Karskapı Şehitliği’nin geçmişine yönelik önemli bilgilere yer veriliyor. Eserde, Karskapı Şehitliği’nin ilk misafiri olan Tuğgeneral Hafız Hakkı Paşa’dan bahsedilirken, kitapta aktarılan bilgilere göre, Erzurum’un aynı zamanda Padişah damadını bağrında misafir ettiği anlaşılıyor. Osmanlı Sultanı V. Murat’ın torunu Behiye Sultan’ın kocası olan Hafız Hakkı Paşa, saraya olan yakınlığı ve yürüttüğü görevlerin stratejik önemiyle de biliniyor.
“Erzurum Karskapı Şehitliği’ndeki İki Mezar” adlı kitapta; Erzurum'da hayatını kaybeden, yaralanıp ölenler ve şehit düşenlerin, genellikle Cami hazirelerinde veya özel ya da genel mezarlıklarda toprağa verildikleri bilgisi aktarılırken, Kars Kapısı’nda bir şehitliğinin meydana getirilmesine kadar da, bu usulün devam ettirildiği belirtiliyor. Sarıkamış Cephesinde, Yeni Köyde aldığı büyük yara nedeni ile Erzurum'a nakledilen Makedonyalı, Grebene kasabasından Bekir Fikri Bey’in, öldüğünde, Murat Paşa Camii önündeki ve yanındaki hazirede toprağa verildiğinin hatırlatıldığı eserde, ondan önce de II. Abdülhamid devrinin generallerinden olan Hersekli Mehmed Ali Paşa’nın, yine aynı yerde defnedildiği kaydediliyor. Diğer büyük kişiler ve komutanların da, cami hazireleri mezarlıklarına gömüldüğünün bilindiğine işaret edilen kitapta, “Erzurum ve çevresindeki savunma hatlarını inşa ettiren Fosfor lâkaplı Mustafa Paşa da aynı şekilde cami bahçesinde toprağa verilmişti. Cumhuriyet döneminde şehir içi mezarlıkların kaldırılması yasalaşarak yürürlüğe girmiş, belediye bu defa şehir dışında asri mezarlık vücuda getirmiştir.” deniliyor.
Karskapı Şehitliği ile ilgili olarak tarihi bilgilerin yer aldığı söz konusu eserde, şehitliğin teşekkül ettirilişine dair hususlar, şöyle aktarılıyor: “III. Ordu Komutanlığı'nın merkezi Erzurum idi. Askeri ihtiyaçlardan dolayı, görülen lüzum üzerine ayrı bir şehitlik meydana getirilmesi kararlaştırıldı. Galiba, Hafız Hakkı Paşanın beklenmedik ölümü ve cenazesinin İstanbul'a naklinin savaş şartlan nedeni ile zorluğu ve ailesinin de kabul etmesi ile Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın da onayı ile "şehitlik"te toprağa verilmesi istenildi. III. Ordu Komutanlığı Vekâletindeki Galib Paşa'nın da, bu emre uyarak, Hafız Hakkı Paşa'yı Kars Kapısı yolu üzerinde ve sağındaki bir alanda toprağa verdirmesi ile Karskapı Şehitliği resmen teşekkül ettirilmiş olundu. Zamanla, Cumhuriyet döneminde de, bazı mezarların nakilleri yapılmıştır. Böylece Şehitlik yavaş yavaş daha da şümullü hale sokulmuştur.”
Kars Kapısı Şehitliği’nin, adı geçen kapı ile Pasinler yolu üzerinde, buraya yakın ve Devrei Muttasıla denilen toprak tabyanın doğusunda bulunduğu anlatılan kitapta, “Erzurum Kalesi nedeni ile de buraya verilen ilk isim Mevki_i Müstahkem olmuştur. Cemal Paşa ile ilgili yazışmalarda bu husus daha da belirgin hâl almıştır. Böylece, 1916'da, tarihe geçmiş askerlerimiz küçük de olsa anıt mezarların birlik teşkil ettiği ve ziyaretleri de kolaylaştıran külliye meydana getirilmiştir. 1916 ile 1918 yılları arasında Rus işgali altında kalan mezarlığın şehitliğin durumu hakkında bilgimiz yoktur. 12 Mart 1918'de, III. Ordu'nun I. Kafkas Kolordusu harekâtında, Ermenilerle çatışmaların yaşandığı Karskapı Şehitliği de kurtarılmıştır. Kâzım Karabekir de, elden geldiği kadar şehitlik için ihtimam göstermiş, İstanbul'da Harbiye Nezâretindeki karargâhta komutanı olan Hafız Hakkı Paşa'nın mezarına yeni bir şekil vermiştir. 1922’de, aynı mezarlıkta, ikinci büyük bir devlet adamı Cemal Paşa da, törenle, yaverleri ile birlikte defnedilmişlerdir.” bilgisi veriliyor.