Edebiyatçı, Yazar ve Aktivist Yıldız Ramazanoğlu, Erzurum’da Birey Üniversite Kitabevinde kitap dostlarıyla buluştu. Birey Üniversite Kitabevinde düzenlenen ve Eğitimci Şenay Şan’ın yönettiği söyleşiye katılan Yıldız Ramazanoğlu kadın, kültür, değerler, edebiyat ve gençlik üzerine kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.
MISIR’DAKİ KADIN HAREKETLERİ
Mısırdaki kadın hareketlerinin kendi aralarında iyi organize olduklarını belirten edebiyatçı, yazar ve aktivist Yıldız Ramazanoğlu yıllar önce Mısır da görüştüğü Sarfinaz Kazım hanımdan etkilendiğini bu yazarın Batıyla Doğu’nun sentezini iyi kavramış biri Müslüman kadın olduğunu Müslüman Kadın Profilinin ise batı tarafından yanlış anlaşıldığını ve dünyadaki Müslüman kadınların kendilerini daha iyi ifade etmeleri gerektiğini belirterek müslüman entelektüellerin de kadınların ufuklarının ve önlerinin açılmasında sorumluluk sahibi olduğunu söyledi.
MODERN DÖNEM VE YALNIZLAŞMA
İnsanların her geçen gün yalnızlaştığını söyleyen Yıldız Ramazanoğlu, ‘İnsanlık için gösterilen en küçük çabalar dahi küçümsenmemeli. Gençlerimiz ne yazık ki yalnızlığı tercih ediyorlar. Gençlerimiz köklerinden uzak yaşamakta. Gençler arasında Vampir edebiyatına bir ilgi yoğunluğu görülmekte. Aileler çocuklarının başarılarıyla övünüyorlar. Oysa edepli olmak birçok üniversite bitirmekten daha önemlidir. Çocuklarımız dış dünya ve çevreleri ile temas kurmalı. Mahrumiyetin, çocuklarımızın yetiştirilmesinde iyi olabileceğini, normal çocukların birçok şeylerden mahrum kaldıkları gibi kendi evlatlarımızın da bilinçli bir mahrum bırakmayla, yetiştirilmelerinde olumlu etkiler elde edilebileceğini düşünüyorum.
GENÇLİĞİN SORUNLARI VE DURUMU
Gençliğimiz küçük hesaplar peşinde koşuyor. Gençlerimizin zaman zaman bazı zorluklarla yüz yüze gelmeleri gerekir. Haksızlıklara tepki göstermenin gerekliliğine inanmalı.’ dedi.
Olaylara faillerden çok fiillere önem verilmesi gerektiğini vicdanları ortaklaştıran olayların insanları birleştirdiğine inandığını ve Mavi Marmara baskınına işaret eden Yıldız Ramazanoğlu, dünyada bu olaya Müslüman yada gayri Müslim gözüyle bakmak yerine vicdanda birlik anlayışıyla bakmak gerektiğini, Filistin’de İsrail tanklarına karşı durarak yaşamını yitiren gazeteci Reachel Koll’ün haksızlığa karşı kahramanca mücadele ettiğini ve büyük bir vicdana sahip olduğunu belirterek şunları söyledi:
‘Geniş bir vicdan sahibi olmalıyız. İman etmeyen insanların da vicdan sahibi olması mümkündür. Allah, imkan sahibi olan ile olmayanları bir tutmaz. Öğrenmek sorumluluk gerektirir. İnsan, kendi kendini sorumlu tutar.’
ÖNCELİKLERİMİZİ KIP MI ETTİK?
Yazar Yıldız Ramazanoğlu, insan olarak önceliklerimizi kaybettiğimizi önceliklerimizin sırasını yeniden yapmak gerektiğini belirterek şunları söyledi. ‘Müslümanların var olmak mı sahip olmak mı sorusunu kendilerine sorması gerekir. Günümüzde yeni değer yargılarının oluştuğunu ve dünyevileşme temayülünün ağır bastığını görüyorum. Müslüman hanımların da lüks hayata doğru yönelmeleri üzücü bir durum. Uğrunda mücadele edeceğin bir şeyin yoksa, hayatının da bir anlamı yok.’
Yıldız Ramazanoğlu neden yazdığı sorusunu ise şu şekilde cevaplandırdı:
‘Hep sorumluluğu kendimde hissettim, kendi kör noktalarımı aydınlatmak için yazıyorum. Ütopyaları kuvvetli yazarlarımız yazınca, kör noktalarımız aydınlanıyor. Oysa bir yazar, kendini öne çıkarmaktan önce konuyu öne çıkarmalıdır. Bir yazar, küresel kuşatmaya karşıda bir çaba göstermelidir. Çok yazan bir yazar seri üretim yapan bir konuma düşmemeli. Samimiyetten yoksun, promosyon ve popülariteye ulaşmak üzere yazılan kitaplardan uzak durmaya çalışıyorum. Yazarların kitaplarını çok satmak için yazmaması gerekir. Nobel edebiyat ödülü alan yazar Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat ödülü konuşmasında dünyada yaşanan adaletsizlik, zulüm ve haksızlıkların son bulması için birkaç cümle kurmasını da bekledim. Bu topraklarda yaşayan Ermeni ve Türklerin ve diğer etnik unsurların bundan sonra da bir arada yaşayacaklarına inanıyorum. Kürt kadınlarının da şiir ve edebiyat dünyasında çok güçlü bir birikimlerinin olduğuna inanıyorum. Ben Kahramanmaraşlı Türk bir aileden geliyorum. Bir insanın konuştuğu dilini konuşulmasının engellenmesini kendi dilimin yasaklanması olarak anlarım. Milliyetçilik sadece kendimize ait olanları sevmek değildir. Milliyetçilik başkalarını da saygılı olmaktır. İnsanın bir ırkı tercih etme gibi bir durumu yok. Kendim için istediğim bir şeyi bütün hakları başkaları içinde isterim.’
2011 kış oyunları çerçevesinde kadın dernekleriyle paylaşımda bulunmak üzere Erzurum'a davet edilen Yıldız Ramazanoğlu söyleşinin bitiminde kitaplarını imzaladı.