Konya’da, Alaaddin-Adliye Hattı raylı sisteminin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sorun yaşadığı kim varsa, onun safında yer almayı kendilerine görev bilen kişiler olduğunu belirterek, “Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla, hükümet karşıtlığıyla, iktidar partisine muhalefetle perdelemeye çalışıyorlar. Ama hayır, bunların asıl düşmanlığı bu ülkeye ve bu milletedir. Daha da açık konuşmak gerekirse, bunların düşmanlığı milletimizin temsil ettiği tüm değerlere, özellikle de inancımıza, tarihimize, kültürümüze yöneliktir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazreti Mevlana’nın 742. Vuslat Yıl Dönümü Anma Törenleri ile Alâeddin-Adliye Hattı raylı sisteminin açılış törenine katılmak ve çeşitli temaslar gerçekleştirmek üzere Konya’da bulunuyor.
Şehirde önce 3. Ana Jet Üs ve Garnizon Komutanlığı’nı ziyaret eden ve burada törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra 134. Filo’yu ziyaret etti. Ardından Mevlana Meydanı’na geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada düzenlenen törende yapımı tamamlanarak hizmete giren Alaaddin-Adliye Hattı raylı sisteminin açılışını gerçekleştirdi.
Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmete giren hattın ve bu hatta hizmet verecek 72 adet tramvayın Konyalılara hayırlı olmasını diledi ve projede emeği geçenleri tebrik etti.
“KONYA ÜLKEMİZİN EN GELİŞMİŞ ŞEHİRLERİNDEN BİRİ HALİNE GELDİ”
Geçen yıl, aynı tarihte Konya ile İstanbul arasında, 2011 yılında da Konya ile Ankara arasında yüksek hızlı tren seferlerini sevinçle, heyecanla, gururla hizmete açtıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi de Konya’dan başlayarak Karaman, Mersin, Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa güzergahı ile Mardin’e uzanacak yeni bir hızlı tren hattının inşa edildiğini söyledi. Antalya’yı Konya’ya bağlayarak buradan Aksaray ve Nevşehir güzergâhı ile Kayseri’ye uzanacak başka bir hızlı tren hattı projesinin de 2017 yılında başlayacağını ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir içindeki raylı ulaşım sistemlerinin de yenilenip genişletildiğini ve bu hizmetlerin devam edeceğini açıkladı ve şunları ekledi: “Böylece Konya, tramvayıyla, metrosuyla, hızlı treniyle, bölünmüş yollarıyla ulaşım alanında ülkemizin en gelişmiş şehirlerinden biri haline geldi. Antalya’yla, Mersin’le, GAP bölgesiyle, Kapadokya’yla bütünleşen Konya, İstanbul’la, Ankara’yla, İzmir’le, dolayısıyla Türkiye’nin ve dünyanın tüm şehirleriyle, adeta bir adım mesafesine yakınlaştı. İnşallah Konya, her alanda Yeni Türkiye’nin en önemli lokomotif şehirlerinden biri olacaktır.”
“KONYA, BİRLİĞİMİZİN VE İSTİKBALİMİZİN SEMBOLÜ OLARAK KALMAYI BAŞARMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anadolu’daki ilk Türk devletinin başkenti olan Konya’nın, bu coğrafyada yaşanan zafer ve hüzünlerin de en yakın şahitlerinden biri olduğunu belirtti ve devamında şunları kaydetti: “Milletimizin bir taraftan Haçlı saldırılarıyla, diğer taraftan Moğol istilalarıyla bunaldığı bir dönemde Konya, birliğimizin, dirliğimizin, istiklalimizin ve istikbalimizin sembolü olarak kalmayı başarmıştır. Konya, tarihinin hiçbir döneminde başkentlik asaletini, vakarını, duruşunu kaybetmeyen bir şehir olmuştur. Bugün de Konya, değerlerimize olan bağlılığı yanında ticarette ve üretimde ulaştığı yer ile ülkemizin öncü şehirlerinden biridir.”
Bu ülkede, Konya’nın duruşunda da tezahür eden bu asaletten nasibi olmayanların var olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin başının bir ülke ile sıkıntıya düşmesi durumunda, bu kişilerin hemen o ülkenin yanında saf tuttuğunu üzüntüyle ibretle takip ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz, yakın zamana kadar Rusya ile yakın ilişkiler kurduğunda, bizi Batı’ya sırtımızı dönmekle, ‘Asyacı’, ‘Avrasyacı’ olmakla suçlayanlar vardı. Şimdi, üstelik de egemenlik haklarımızı koruma konusunda Rusya’yla bir gerilim yaşıyoruz, bunlar hemen başımıza Rus yanlısı kesildiler. Yine Türkiye İran’la yakın ilişkiler içindeyken bizi ‘İrancı’ olmakla itham edenler, aramızda bazı görüş ayrılıkları belirince, bir anda kendileri İran’ın safına geçtiler.”
“BU ÜLKE VE BU MİLLETLE HİÇBİR AİDİYET BAĞI HİSSETMEYENLERİN HEZEYANLARINI GÖRÜYORUZ”
Türkiye’nin sorun yaşadığı kim varsa, onun safında yer almayı kendilerine görev bilen bu kişiler için “Kendi ülkelerine ve milletlerine ihanet, bunların adeta iliklerine işlemiş” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu hastalıklı ruh hallerini, Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla, hükümet karşıtlığıyla, iktidar partisine muhalefetle perdelemeye çalışıyorlar. Ama hayır, bunların asıl düşmanlığı bu ülkeye ve bu milletedir. Daha da açık konuşmak gerekirse, bunların düşmanlığı milletimizin temsil ettiği tüm değerlere, özellikle de inancımıza, tarihimize, kültürümüze yöneliktir. Türkiye güçlendikçe, milletimizin temsil ettiği değerlerin de güçlendiğini görüyorlar, biliyorlar. Hani, ‘Ya benimsin, ya kara toprağın’ diyen psikopatlar vardır ya, bunlarınki de o hesap… ‘Türkiye ya bizim olsun, ya da yok olup gitsin’ mantığıyla, kişisel ve ideolojik saplantılarını, siyasetin, medyanın, akademinin kendilerine sağladığı unvanları kullanarak, her fırsatta dışa vuruyorlar. Milletimiz yıllardır bunlara fırsat vermedi, inşallah, hiçbir zaman da vermeyecek.”
HEZEYAN VURGUSU
Herkesin eteğindeki taşları döktüğü, maskelerin sıyrılıp gerçek yüzlerin ortaya çıktığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülke ve bu milletle hiçbir aidiyet bağı hissetmeyenlerin hezeyanlarının görüldüğünü ifade etti. Bölücü terör örgütü muhiplerinin ikiyüzlü tavırlarına, en son Diyarbakır’da Fatih Paşa Cami’nin örgüt tarafından yakılması olayında bir kez daha şahit olunduğunu vurguladı. “Çıkıyor bir sözde eş başkan, ‘Devlet helikopteriyle camiyi bombaladı’ diyor. Bunlar bakarkör. Bu nasıl helikopter ki bombalıyor da minare kubbe yıkılmıyor, alttan kapılar yanmaya başlıyor?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştirilerine şöyle devam etti: “Aynı zihniyet, bölgede yaşayan insanların hayatlarını zindana çeviren hendeklere methiyeler düzecek, güvenlikleri için yer değiştirenlere hakaret edecek kadar alçalabiliyor. Düşünebiliyor musunuz, belediyeleriyle belediyelerin iş makinalarıyla yani bu milletin ve devletin iş makinalarıyla hendekler açacaksın ve oradaki tüm Kürt kardeşlerime Kürt vatandaşlarıma hayatı zindan edeceksin. Şimdi bu insanlar oraları terk etmek zorunda kalıyor. Ve utanmadan sıkılmadan da ‘Geri dönemezsiniz’ diyorlar. Geri dönecekler. O insanlar geri dönecekler. Ama o evlerde, o binalarda, açtığınız o hendeklerde yok olacaksınız. Tüm güvenlik güçlerimiz askeri, polisi ve gönüllü köy korucularıyla oralar tertemiz hale gelinceye kadar huzur ortamı tesis edilinceye kadar bu mücadele orada devam edecektir. Durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Fatih Paşa Camii’ni yakanlar, Kurşunlu Camii’ni kurşunlayanlar benim inançlı imanlı Kürt kardeşlerimi istismar edenler, bunun bedelini ödemeye başladılar ve ödeyecekler.”
“TÜRKİYE’NİN TOPYEKÛN BİR DEĞİŞİME İHTİYACI VAR”
‘Cumhuriyetle yaşıtım’ diyen bir partinin milletvekilinin, yabancı bir televizyon kanalında Türkiye Cumhuriyeti devletini terör örgütlerine kimyasal silah vermekle suçlayacak kadar ihanet çukuruna batabildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şu değerlendirmeleri yaptı: “Mensubu olduğu partiden ses var mı? Neyi bekliyorlar? Bu nasıl bir ihanettir? Sen nasıl olur da bu ülkeyi bu devleti Suriye gibi katil Esed’in başında olduğu bir terör devletine sarin gazı vermekle suçlayabilirsin? Bunu partisinin içinde barındırabilenlere şahsım milletim adına, yazıklar olsun diyorum. Güya bir profesör, Nobel Ödülü alan Aziz Sancar hocamızı, sırf kendi gibi düşünmüyor diye aşağılamaya çalışabiliyor. Siyasetiyle, medyasıyla, üniversitesiyle Türkiye, bu tabloyu hak etmiyor. Bu bakımdan Türkiye’nin topyekûn bir değişime ihtiyacı var. Biz işte bunun için ‘Yeni Türkiye’ diyoruz.”
Cumhurbaşkanı olarak görevinin her alanda ülkesinin ve milletinin ileriye gitmesi için yol açmak ve bu yöndeki gayretleri desteklemek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamaları yaptı: “Benim yetkilerimin sınırını elbette Anayasa belirliyor, ama sorumluluğum da milletime karşıdır. Her kim ülkeme ve milletime zarar verecek bir tavır, bir eylem içine girerse, bu yönde söz söylerse, onun karşısında yer almak, en öncelikli görevimdir. Bunu yapanın şu veya bu parti olması, şu veya bu örgüt olması, şu veya bu şahıs olması, benim sorumluluğumu ortadan kaldırmaz. Aynı şekilde benim 40 yıllık bir siyaset tarzım, üslubum var. Milletimle bu şekilde iletişim kurdum, meramımı bu şekilde anlattım, halkımdan desteği bu şekilde aldım. Kimse şu saatten sonra benden başka biri gibi hareket etmemi beklemesin.”
BAŞKANLIK SİSTEMİ VE YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI
‘Yeni Türkiye’, ‘Yeni Anayasa’ ve ‘Başkanlık Sistemi tartışılmalı’ derken, kendi kişisel ikbalini düşünmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin kendisini, bir kişinin bu ülkede gördüğü ve görebileceği tüm makamlara getirdiğini hatırlattı ve “Bir insan daha ne isteyebilir ki? Ama benim bu ülkenin, bu milletin daha iyi yönetilmesi, daha büyük hedeflere doğru yürümesi gibi bir derdim var” diye konuştu. 1994 yılından bu yana edindiği tecrübelerin kendisine; Türkiye’nin bu sistemle yoluna daha fazla devam edemeyeceğini gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bakınız, şu anda ben Cumhurbaşkanıyım, kurucusu olduğum parti iktidar partisi, yıllardır yol arkadaşlığı yaptığım Ahmet Hoca Başbakan. Buna rağmen biz değişim diyoruz, dönüşüm diyoruz, Yeni Türkiye diyoruz. Öte yandan, 13 yıldır bu ülkenin yönetiminde esamisi okunmayanlar, bu kafayla daha nice 10 yıllar boyunca da okunmayacak olanlar, mevcut sistemde direniyor. Halbuki normalde, onların sistem değişikliği talep etmesi, bizim de mevcut sistemi sürdürmekte ısrar etmemiz gerekiyor değil mi? Burada bir terslik var. Niçin böyle biliyor musunuz? Çünkü bunların ülke diye, millet diye bir dertleri olmadığı için ülke daha iyi nasıl yönetilir diye bir arayışları da mevcut değil. 13 yıldır bu ülkede, sadece ve sadece bizim ‘ak’ dediğimize ‘kara’ diyerek siyaset yapıyor gözüktüler, muhalefeti temsil ettiler. Aslında hiçbir şey yapmadılar. Bunların, vesayetin aracı olmaktan, sözcülüğüne soyunmaktan başka bir işlevleri yoktu.”
KONYA VALİLİĞİ VE BELEDİYE ZİYARETİ
Konuşmasının sonunda, Hazreti Mevlana’nın 742’nci Vuslat Yıl Dönümü Anma Törenlerine katılacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, “Bu vesileyle bir kez daha, ömrünü Hak ve hakikat aşkının arayışıyla geçiren Mevlana Hazretlerini rahmetle, tazimle yad ediyorum” diyerek tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından hizmete açtığı hatta tramvaya binerek Konya Valiliği ve Konya Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti.