Türkiye'de siyaset kavramına farklı anlamlar yüklendiğine dikkat çeken Milletvekili Şamil Tayyar, şöyle konuştu: "Siyaset kavramının Türkiye'deki karşılığı her ne kadar çok farklı anlamda olsa bile daha çok yalan, düzenbaz, sahtekarlık, hırsızlık gibi bir takım olumsuz ve negatif kavramlarla özdeş hale getirilmiştir. Tabi bu aslında sadece siyasetçilerin izledikleri olumsuz tavırlardan kaynaklanmıyor. Vesayetçi anlayışın, siyaset kurumunu yıpratmak için siyasetçilerden kaynaklanan her hatayı, bir aleyhte kampanyanın parçası olarak kullanmasından kaynaklanıyor."
ÇOK LANETLİ BİR MAAŞ
Milletvekilleri özlük hakları ve maaşları ile ilgili bir düzenleme yapıldığında, Türkiye'de kıyametin koptuğunu söyleyen Tayyar, "Hatta herkesin gözü milletvekillerinin maaşındadır. Ben milletvekili olmadan önce iyi para kazanıyordum. Siyasete girdim; biraz fakirleştim, gelirim azaldı. Ama çoğu kişi, beni o maaşa bakarak biraz daha zengin oldu zannetti. Ben hayatımda bu kadar lanetli ve herkesin gözünün üstünde olduğu bir maaş görmedim. Bu nedenle maaşın hiç bereketini bulamıyorum. Çünkü bu ülkede 70 milyon insan milletvekilinin ne kadar maaş aldığını bilir. Milletvekilinin çaya, yemeğe ne kadar verdiğini, meclisteki tüm imkanları bilir ve bunları konuşur. Ama hiç kimse Merkez Bankası Başkanı'nın ayda 25 bin lira emekli maaşı aldığını bilmez ve bunu konuşmaz. Mesela Türkiye'de hiç kimse, o özel kurullardaki başkanların, yardımcılarının ve yönetim üyelerinin ne kadar maaş aldığını, ödeneklerden ne kadar yararlandığını, lojman fiyatlarının ödenip ödenmediğini tartışma konusu yapmazlar. Ya da bir generalin ne kadar maaş aldığını, hangi sosyal imkanlardan yararlandığını bilmezler. Mesela bir çorba fiyatının mecliste kaç kuruş olduğunu biliriz ama bir askeri garnizonda bir çorbanın kaç kuruşa satıldığını ya da subay eşlerinin kaç kuruşa kuaföre gittiklerini çok fazla konuşmayız" dedi.