Erzurumlu ünlü Halk Ozanı Aşık Yaşar Reyhani, 10 Aralık Cuma günü ölümünün 4’üncü yılını geride bırakacak. 1990’lı yıllarda Erzurum’dan göç eden ve 2006 yılında Bursa’da hayata gözlerini yuman Reyhani, Türk Halk Edebiyatı’na kazandırdığı eserler ve doldurulması mümkün olmayan yeriyle yeniden hatırlanacak. Ölümünün yıldönümlerinden Türkiye’nin çeşitli illerinde törenlerle anılan Reyhani, hasretiyle yanarak vefat ettiği Erzurum’da ise, sadece basın bültenleriyle anılmıştı. Her yıl Bursa, İstanbul, Yalova, İzmit ve daha birçok ilde ölüm yıldönümü anısına özel programlar yapılan Aşık Yaşar Reyhani için onlarca şiirine konu ettiği memleketinde herhangi bir etkinlik düzenlenip düzenlenmeyeceği merak edilirken, Reyhani’nin ailesi, yakınları, sevenleri ve Erzurumlu halk ozanları, Türk Halk Edebiyatı’na sayısız eserler kazandıran Aşık’ın, ölümünün yıldönümünde hatırlanması çağrısında bulundular.
Aşık Yaşar Reyhani, Erzurum’dan göç ettiği Bursa’da ömrünün son yıllarını geçirmiş, hastalığı nedeniyle tek yareni olan sazına bile dokunamaz hale gelmişti. 10 Aralık 2006 yılında Bursa’da hayata veda eden Aşık Reyhani, halk edebiyatına gönül verenlerin yüreğine adeta kor düşürmüştü. Doğup büyüdüğü ve yıllarını geçirdiği memleketine olan aşkını, şiirler ve koşmalarla her fırsatta dile getiren Reyhani, ölümünün yıldönümlerinde en büyük vefasızlığı da, yine Erzurum’dan görmüştü. Bursa, İzmit, İstanbul, Yalova ve daha birçok ilde ölüm yıldönümü nedeniyle törenlerle anılan Reyhani, Erzurum’da ise bazı belediyeler tarafından ‘gecikmeli’ basın bültenleriyle yad edilmişti.
Ailesi, yakınları, sevenleri ve Erzurumlu halk ozanları, hayattayken akıllara getirilmeyen Aşık Reyhani’nin hiç olmazsa ölüm yıldönümlerinde hatırlanması çağrısında bulunarak, bu konuda Erzurum’daki belediyeleri ve sivil toplum kuruluşlarını daha duyarlı olmaya davet ettiler. Reyhani’nin ölümünün dördüncü yıldönümüne özel bir programla anılmasını isteyen Erzurumlular, “Sahip olduğumuz değerlere sırtımızı dönmekten artık vazgeçmeliyiz.” dediler.
Erzurum Pasinler'e bağlı Alvar Köyü'nde 1932'de doğan ve asıl adı Yaşar Yılmaz olan Aşık Reyhani, okuma yazmayı okula gitmeden öğrenerek dışarıdan diploma aldı. 18 yaşında rüyasında gördüğü, âşık olduktan sonra da kaçırarak evlendiği kıza şiir yazarak âşıklığa adım attı. Geçimsizlik sonucu eşinin ailesinin kızlarını alarak başka biriyle evlendirmesi üzerine 'Dertli' mahlasıyla türküler söylemeye başlayan Reyhani'ye Aşık Hicrani tarafından 'Reyhani' mahlası verildi. İran'dan Avrupa'ya birçok ülkede türkü söyleyerek aşıklık geleneğini yaşattı. Şiirlerini dört kitapta toplayan Reyhani, evli ve 7 çocuk babasıydı.
Aşık Yaşar Reyhani’nin, ömrünün son yıllarını hasretiyle yanarak geçirdiği Erzurum için yazdığı bir şiiri ise şöyle:
“Geldi geçti bir Reyhani/ Gören olmaz Erzurum'da/ Kara taştaki mercanı/ Kıran olmaz Erzurum'da… Can emanet veren alır/ Ecel görünmezken gelir/ Mezarım gurbette kalır/ Soran olmaz Erzurum'da… Erbab-ı mana çarkına/ Gör kemali aşk arkına/ Emrahlar geçer farkına/ Varan olmaz Erzurum'da… Mezar olur beden beden/ Sesleri gelmiyor neden/ Mana derken on ikiden/ Vuran olmaz Erzurum'da… Havada yumurtlar huma/ Kim der vebali boynuma/ Sazcı derler tabutuma/ Giren olmaz Erzurum'da… Abide yaptılar kimi/ Reyhani dinle vasfımı/ Benim ise mezarımı/ Ören olmaz Erzurum'da…